Derin bir hüzün var bugün
dünya ile aramda
ben kimim
bana neler olmuş
tüm dünya mı yıkılmış başıma bir eylül akşamı
gözlerimden keder mi dökülmüş yoksa yaş mı
kimi sarmışım sarmamam gerekirken
kimi sarsmışım da yaralamışım giderken
hepsinin tek tek arkasındayım
ben ne ettimse sevdamdan ettim
ne yazıldıysa ömrümün bu kara yazgısına sevdadan yazıldı
ben tüm hislerimi rabbe emanet ettim bu eylül
gelecekse de gelecek olan başım gözüm üstüne
aslında ne düşmanım ne de pişman
fakat çok kırgınım bu hayata
kalbimi dinleyerek yürüdüğüm her yoldan kalbim ellerimde döndüm
artık kendime bile ağlayamıyorum
çünkü ben benim içimi sevmelere inanarak öldürdüm
şimdilerde nasıl yapsam diyorum
nasıl yapmalı da omuzdan bu yükü indirmeli
bırakmalı çok uzaklara kimse görmeden
sanırsın tüm umutlarım göğüs kafesimin üstüne oturmuş ağlıyor
bu vakitten sonra beni kimse anlamasın
benim yaralarımın sızısını hissetmek sizin vicdan tüfeği olan kalbinize ağır gelir
olabilme ihtimali varken olamayan her şeyden fena halde alacaklıyım
sizler benimle aynı ateşlerde yanmadınız
bu yüzden beni anlayamazsınız
ama ben yanarken beni yakan ateşe odun atanları hiç bir eylül unutmayacağım
yapıp ettiğiniz her şeyi yuttum ana vallahi yutkunamadım
ben vallahi bunları haketmiyordum ama siz vallahi tam olarak bu kadar kötüydünüz
dünya hali böyledir işte
insan bazen koynunda yattığı ile bile aynı rüyayı görmez
herkes kendi kâbusuyla kapar gözlerini
herkes kendi günaydınına uyanır
Günaydın Eylül;
Hadi sonbaharın kokusunu çekelim içimize
Allah belasını versin tüm merhabaların.
Burçin Çelik
Kayıt Tarihi : 1.9.2024 13:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!