Ilık ılık esen yellerin önüne kattığı yaprak!
Şu süzülüp giden yarin ayağına değen sen misin?
Binlerce canın bedende yattığı toprak,
Kuruyup giden sevgilere can veren ten misin?
Dalgalandı Karadenizim,köpürdü dağ başları,
Yollar yorgun,yolcu virane ben sana hasret,
Eylül ayıyla gelen kara bulutların göz yaşları…
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman