Çünkü aylardan Eylül...
Bir yol ayrımına gelir hayatlar... Herkesin kendine yeni yollar aramaya başladığı andan beri, her adım geçmişe doğru da atılır, bir kez daha. Kendimizi yeniden yazmaya, yalnızlığa alışmaya doğru çıkılan bir yolculuktur bu. Belki de bu yüzden “ayrılık ayrıldığımız yerde değil” gideceğimiz yerde karşılar bizi.
Rakı masaları kurulacak sonra o kumsala, kadehler başa kalkacak, çok uzaklardan bir kahkaha duyulacak, sahibi bulunmayacak... Sular çekilecek ayaklarımızın altından, kurak bir iklime çıkılacak... Akıl kendini savunacak, yazdan kalan her şeyin hesabını verebilecek; hepsini mi? Belki hayır! Ama ona da akıllıca bir çözüm bulacak, ama Aşk akla hiçbir mevsim uğramayacak...
Çocuklar gibi gülücükler dağıttığımız o sular bizi boğacak, ay ışığı göz yaşlarımıza vuracak, tenin tuzu kuruyacak hatırlandıkça o anlar, nefesler tutulacak...
Sanki tüm şiirler Eylül’de çıkıyor gibi hissettiğimden mi ne, Eylül’ü anlatırken bile dilim dizelere teşne... Oysa ayrılıktı anlatmak istediğim, nedense Eylül geliyor diye. Ayrılıkların da bir mevsimi yok mu gerçekten, hem niye hazan mevsimin de? .. Hani şu dökülen yapraklara özentisinden mi, ama bir yaprak da tutunduğu dalı bilmez mi?
Peki nedir ki ayrılık; hem de Eylül’de?
Bir yol ayrımına gelir hayatlar... Herkesin kendine yeni yollar aramaya başladığı andan beri, her adım geçmişe doğru da atılır bir kez daha... Kendimizi yeniden yazmaya, yalnızlığa alışmaya doğru çıkılan bir yolculuktur bu... Belki de bu yüzden “ayrılık ayrıldığımız yerde değil” gideceğimiz yerde karşılar bizi...
Takvimlerin ayrılmayı gösterdiği zamanlar ansızın gelmez... Bir gün değil, bir ömürdür ayrılığı besleyen... Yaşadıkça seçtiğimiz yolların başka bir iklime çıktığını gördüğümüzde anlarız, ayrılmakla ayrı olmayı ayırmamız gerektiğini...
Her şeyi paylaşmak üzerine verilmiş sözlerden geri dönme değildir ayrılık; kurduğumuz cümlelerin artık ayrı olmasıdır. Ondan, onlardan yada ötekilerden... Evet bir yol ayrımıdır bu, adresini bilmesek de o yolda olmakla oraya doğru gitmeyi karıştırırız birbirine... Çünkü bu yolculuğun
azığıdır anılarımız, göz yaşlarımız ve yan yana durduğumuz o eski fotoğraflarımız... Ve için için biliriz ki, hiçbir söz teselli etmez bizi bu yolculukta; çünkü ayrılık aşkın kısa kesilmiş bir resim altıdır...
İşte Eylül o resmin altında hazırlanır her şeye, siz de bir yaprak gibi beklersiniz başınıza gelecekleri. Sadece ayrılıklara değil her şeye sizin de yüzünüz sararır belki, düşününce en çok hani nerede o heyecanlarınız, birkaç
aya kalmaz biraz daha örtünürsünüz... Hani nerede çırılçıplak koştuğunuz o eski kumsallarınız! ..
Ağaçların altında şimdi nasılda yalnızsınız... Eylül durdurur belki de, hep bütün bir yaz ne de çok konuştunuz, her şeyi istemeye alışıklara hiçbir Eylül yetmez... Evlere, işlere dağılınır, pencereler kapanır, örtüler ağırlaşır, yataklara sığınılır... Eşyalar yerini yadırgar evde, halılar ayaklar altına alınır, koltuk yüzleri yalvarır... Eylül diretir değişimde,
eskiler atılır...
Uzun yollardan dönen eski dostlar hatırlanır, anılar alınır-satılır... En çok anlatılan yollardır, o meşhur geceler kendimize saklanır. Gece oldu mu sesler de değişir evde, çocuklar henüz yatmamıştır, bir anne avaz avaz bağırır, sökükler dikilir, kocalar uğurlanır... Şehrin terk edilmeye müsait ekabir sokaklarında itişmeye başlanır... Eylül’e yetişmek zordur çünkü, ardından gelecek her şeye temkinli olunur...
Bedenin yazla görüşü son bulur, Eylül acımasız bir gardiyan gibi “bitti! ” diye kapılara vurur, çeken sizi havalandığınız o ara yazdan, ağaçlar üzerinize kapanır... Çünkü Eylül’dür en ince, en hoyrat, en ağır hesapların
bilançocu... O’na hep borçlu kalınır... Ve ışıklar hepten sararır...
Belki de bu yüzden “ayrılık ayrıldığımız yerde değil” gideceğimiz yerde karşılar bizi...
Şair MimraKayıt Tarihi : 8.6.2002 19:39:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Şair Mimra](https://www.antoloji.com/i/siir/2002/06/08/eylul-18.jpg)
Bitti..!
TÜM YORUMLAR (1)