Gönül sarayına çıkıp derdim söyledim,
Kanayan gönlümü ahu zar eyledin.
Sırma saçlarını, gül yüzünü göreyim dedim,
Doğrulttu kaşlarını sineme, mavzer eyledi.
Sabahın seherinde kendimden geçtim,
Uzun yollar, karlı dağlar aştım,
Fidan boylu, gül yüzlü de bir yar seçtim,
Kovdu beni bağından, dertli dertli öter eyledi.
Düşürmüş çiçek mendili pınar yoluna,
Aldım, kokladım astım boynuma,
Bir söz ile düşürdün beni ellere,
Sılaya uğramaz sürgün eyledi.
Bir hançerdir bağrımda derinden saplı,
Var mıydı sevene zulüm hakkı,
Ol sevdiğim sen de biraz insaflı,
Astı hayallerimi, darağacına idam eyledi.
Örmüş ipek saçlarını, salmış beline,
Lale, sümbül bestelemiş kınalı eline,
Gitmiş gönül koymuş zalimin birine,
Kuruttu dağımı, kalkmaz duman eyledi.
Ağlar gözlerim, kan akar oldu pınarımdan,
Gülmez yüzlerin, açmaz güllerin benim ahımdan,
İsmin düşmez yine de ince sazım telinden,
Dolaştırdı Zülfü yâri, Karacaoğlan’dan beter eyledi.
Kayıt Tarihi : 9.5.2017 20:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!