Sevda bahçesinde açan karanfil
Kardelen
Lal, beyaz ve masumiyet…..
Hep güzel şeyler düşünmeliyim,bilirim
Çünkü aşk dikenin güle sevdasıdır ki
Aynı resimde görünüp ayrı düşmek midir ki..
Bir nehir gibi mesela, kıyısında gezersin
Atlamak istersin içine boğulmaktan korkarsın
İçinde ukde kalır hayran hayran bakarsın
Aslında düşmüşsündür içine çırpınıp çıkamazsın
Aşk gölünde kulaç atmak neymiş anlarsın
Neymiş ateşe düşen eşya gibi erimek
Bir nefes ayrılıkta hicrandan hicranasın
Öyle bir yalnızsın ki şehirlerin içinde
Bir toz bulutunda bile boğulmaktasın
Artık okyanusların peşinden koşmak olmayacak
Olmayacak turna katarlarına tutunmak
Omuz da dağ yükü kederi sırtlarken
Hiçbir rüzgar sürüklemesini bilmeyecek
Ve sebebi sorulmayacak aşikar gönlümün
Her adın atışta göz kanım dökülecek
Zaman,zaman ızdırap satan bir tacir
Ayrılık ve keder hissemize düşendir
Gözyaşlarımla biriktirirken acılarımı
Ve testime doldururken kahırlarımı
Sana bir gün sunmak tüter içimde
Avuçlarım yığınak yaparken duvarlarına
Çektiğim çileler sermayemdir yar
Bir enkaz altında kalan kalbim var benim
Gövdem gözümün önünde kanım sızmakta yere
Kurtarılmayı bekleyen bir insan ve çocuk değilim
Haykırma ve ah etme yok,susmak var
Ki memnunum halimden ölüme gidiyorken
Hiçbir deprem güzel değil aşk depremi var iken
Bilmem ki dünyada bu sabır imtihanı nedendir
Yorgun kalbim sorgu odasında soruları çekerken
Sırlı bir lisan ile söze beyan verirken
Aşık yaşarken bile ölmesini bilendir
Tanrısal bir dokunuşun izleri hep sende mi
Hangi güzelliklere baksam içinde sen varsın
Sen varsın sabahın seherinde akşamın fecrinde
Cihanın yedi veren gülleri filizlendi seninle
Gözlerin bin yıldızın kümelendiği gökkubbe
Baktığın her yere yıldız düşer,nur olur
O nur ki aşıkların kalbindedir, yol olur
Beyaz bir kağıttaki güvercin bir edaydın
Güverteye inip de hülyalarına dalan
Güzel umutların sarmaş dolaş olduğu
Sonsuzluğa bakan bir candın,canandın
Bir ışık hücumuyla saldırırken gül yüzün
Savunmasız,sahipsiz kör bir bedenim
Bir bakışlık da olsa senin için ölenim
Adında bahara gizlendim yar
Açılmamış gonca güller ülkesindeyim
Sabırla, sükunetle,beklemekteyim
Denizden mürekkep umutlarımla
Hayalin gökkuşağında gizlenmekteyim
Kakülüne gül olmak için süzülmekteyim
Sana layık saraylarda süslenirken eşyalar
Değerinden düşer altın sararır ki gerdanlar
Metruk ve beyhudedir inci,yakut,mercanlar
Çinilere yaslanırken sırma perçemli nigar
Yalandan bir tebessümle kıskançlık vadisinde
Her gözü her eli kaplıyorken bir hüzün
Seninse sarayları süsler gül yüzüm
Bir Elif davasından bir Leyla masalına
Kutsanmış efsanesin gönüllerde yaşayan
İplik iplik dizilen ve içinde adın olan
Aşk kitabının en güzel mısralarında
Dilbersin,güzelsin şuhane bir gazelsin
Sana yazılmış şiirler adın gam götürendir
Evvel zamandan gelen aşığın tellerinde
Titreyen hüzün menekşesi türkülerinde
Bir ağıtsın, bugüne kadar gelen uğultu
Ayakların yerden kesildiği,sevinçsin narasın
Şölensin,toysun, mutluluksun çoğalan..
Ey yar! Ey yar,bilirim
Sana güzel olmak düştü cihanda
Cihan ki güzelliğinin yansıması fanustan camda
Köpükten bir hayatın kağıttan gemisiyim
Leylaklar ve martılardan yoksun kalan
Yarınlarını solduran garip bir serseriyim
Takvim kurşun kadar sadık değilken yareme
Aynalarda yalancı bir matem
Bir yalnızlık mimarisi bedenim
Öfkem,isyanım,ateşim mirassa benden kalan
Kader deyip de teselli limanına koşarım
Kader! Hep kötü şeylerde söylenen misin
Güzel iklimlerde sen kaybolup giden misin
Artık gönülde yar var, kar gibi delen izler
Kar, köz gibi ateşini işler artık benliğe
Dayanılmaz ağrılarla yük tutan bu halimle
Gönül aşk ızdırabından Mecnun gibi mutludur
Ahir ömrüm! Bize düşen yine de acılı huzur
Ey yar
Ah yar
Yar yar.
Kayıt Tarihi : 7.1.2009 23:20:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Uğur Tombul](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/01/07/ey-yar-94.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!