Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Güzel şiirindeki yerinde tespitlere atfen yazdığım şiiri şiirinize yorum olarak bırakıyorum.
Selam ve dua ile dostum.
Kader Böyle (Mikdat Bal'ın ''Ey vatandaş biliyorum üzgünsün'' şiirine atfen)
Kader böyle, yine çıktık akıldan;
Devletliler rafa dürdü bizleri.
Güven gitti, ürker oldu kul kuladan;
Zebaninin gürzü vurdu bizleri.
Bütün zaman kışa benzer bu yerde
Sürüyle dert beklemekte siperde
Umutlarım tükeniyor seherde;
Karanlığa itti, sürdü bizleri.
Onlar mutlu, bense kaldım kendime
Düşündüm de öfke doldum kendime
Uyan diye haber saldım kendime
Mecal bitik, devir yordu bizleri.
Borcumuza dağlar bile az gelir
Her taraftan üstümüze söz gelir
Kabuk çatlar, özüm gider yoz gelir
Kimi ezdi, kimi kırdı bizleri.
Mahsulümüz para etmez bizdeyken
Arabamız yolda kalır düzdeyken
Odunumuz ateş tutmaz közdeyken
Kırk acının tadı burdu bizleri.
Tufani’nin aklı yitik başından
Kırk bin pençe aşırıyor aşından
Baş habersiz kan misali yaşından
Her gün yeni derde sardı bizleri.
Kamil Durmuşoğlu
Yine döktürdünüz maşallah, duygularımıza tercüman oldunuz kaleminize yüreğinize sağlık saygılar.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta