Ey silueti olduğum...
Vakit içinde;
Yaşam denen bir muammaya sığınan,
Alıp vermek arası ilişkiler değil mi?
Hareketi esas alıp; seni var eden…
Bağlanmıştın oysa şahdamarına;
Uçsuz bucaksız ihtimaller denizin balığı,
Ne altında mutlu olabildin, ne üstünde
Evrimleştin de; keşfettin mi deryayı…
Yargılamakla geçen bir hayat,
Sürekli bir arayış, ardı gelmeyen doyumsuzluklar,
Bu benimdir dediğin neyin var, götürebileceğin…
His ve hazdan oluşan bir akım,
Onu çevreleyen gücünün Aura’sı,
Bir ateşin yansıyan yüzü,
Bir ışık tanesi, içimdeki bellek…
Sınırsızdır oysa ulaşabileceklerin,
Beş duyu ile içinde hayretleri yaşayacakların,
Etkilenip bazen durgunlaşacak, içe dönecek
Bazen de coşacağın, dışa vuracağın…
Her güzel şeyin bir bitimi olurmuş,
Sınırları zorlamak; geçmek sayılmazmış
Sınır demişken… Ne buldun ki bu tarafta!
Sahip oldukların ne?
Ardında bırakacak bir bağın var mı?
Sınırı geçerken yüreğini titreten…
Her şey bir gün dönermiş özüne,
Öz demişken;
Neydim ki ben
Ne olacağım…
Şimdi beynimde bir ışık
Bir soru… Ardı hiç bitmeyen,
Düşlediğim ve düşünebildiğim bir rüya denizi;
Bilirim bir gün onu tutacaktır avcı…
Mehmet Aydemir 17.01.2016 saat: 23.41 yıldırımın ardından; bir fırtınalı gecenin durulan yüzü…
Kayıt Tarihi : 21.1.2016 11:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
17.01.2016 saat: 23.41 yıldırımın ardından; bir fırtınalı gecenin durulan yüzü…

Mesut Özbek
kutlarım
namık cem
TÜM YORUMLAR (4)