Tutundunsa bir ele,
Huzur içinde
Mutlu yaşamak varken
Köşe bucak kaçıp saklanarak
Huzursuz ve mutsuz yaşamak niye.
Bakma bir daha
Her önünden gelip geçene
Rüya gibi,
Ömür denilen şey de
Her gün uçup gidiyor.
Bizi üzen yıllar mı?
Yoksa sevdiklerimiz mi?
Bunu anlamak
Hiçte zor değil.
Hayat yaşamayı,
Mutluluk gülmeyi,
Sevgi hak etmeyi,
Vefa hatırlamayı,
Dostluk paylaşmayı,
Bilenler için vardır.
Öyle değil mi?
Tanrım ne sevmeyi bildik.
Ne de sevilmeyi,
Ne olursun!
Artık öğret.
Sevip sevilmeyi.
Bilmedik kıymetlerini,
Hiçbir zaman sevdiklerimizin
Bazen kaderin önüne geçtik.
Ama gururumuzu yenemeyip hep yenildik.
Yoksa bu dünyanın gailesini
Boşuna çekmeye mi geldik.
Bir akılsız başımıza, her şeyi dert alıp
Sevgisiz yaşayıp, gitmeye mi geldik.
Bu dünyada neyimiz kaldı.
Allah'ım..!
Ya sevip, sevilmeyi öğret.
Ya da al, hepimizin canını yanına.
Şimdi bunların,
Tek suçlusu,
Sadece kader mi?
Elbette değil.
Bu derdin iki ayağı var.
Biri sen, biri de ben.
Suçlu aranacaksa, her ikimizde birden aranmalı.
Yoksa yarın, her ikimizde
Hak'ın huzurunda yanıp kül oluruz.
Madem sevmedin sen beni.
Bende çıkıyorum hayatından.
Belki bir daha karşılaşmayız.
Şimdilik gözün aydın olsun.
Sen biraz yalnız kal.
Ben bakarım başımın çaresine.
Belki bir gün, gölge misali,
Süzülüp çıkarsın karşıma.
Elveda sana, ey sevgilim.
Ben sadece buradan geçerken,
Uğrayıp hayatına, bir selam verdim.
Yoksa ben sana, küskün değilim.
Ey sevgilim,
Beni sen değil, yıllar üzdü.
Onun için ben sana değil,
Yıllara küskünüm.
Yoksa insan hiç,
Sevdiğine küser mi?
Güneşe küsüp,
Yüzünü döner,
Çekip gider mi?
Seni ölsem de seveceğim.
Bunu bilmiş ol.
Cahit Karaç
Cahit KaraçKayıt Tarihi : 2.5.2010 13:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!