Ey Sevgili! .. Şiiri - Yorumlar

Fatima Humeyra Kavak
59

ŞİİR


86

TAKİPÇİ

Gözlerim seyr-i âlemde, dalgın yine...
Engin okyanusların dibinde, kırık bir ayna, akseder ihtizarını.
Bulutların arasından güneş, son ışıklarıyla vedâ edip ağır ağır kayarken.
Kabına sığmayan acılar, şevk-u iştiyakla tutuşur yanar kül olur!
Bir baykuş vird halinde vaveylalar dökülür, ürperten çığlıklarından.
Tarih geriye döner, siler hiç gün görmemiş anılarımı.
Karıştırdım silkeleyerek, tavan arasında örümcek ağlarını.

Tamamını Oku
  • Şahmerdan Yıldırım
    Şahmerdan Yıldırım 27.06.2009 - 00:28

    Büyük bir emek verilmiş harika bir eser.Gerçekten zevkle okudum.Yüreğinize sağlık.Kaleminiz daim olsun.

    Cevap Yaz
  • Süheyla Aydoğdu
    Süheyla Aydoğdu 26.06.2009 - 11:49

    Yorum yapılamayacak kadar güzel..
    gönlünüze sağlık..

    Cevap Yaz
  • Atakan Daşdan
    Atakan Daşdan 26.06.2009 - 11:47

    Gönüden kutluyorum.

    Cevap Yaz
  • Ömer Osman Avcı
    Ömer Osman Avcı 26.06.2009 - 09:10

    duygu ve anlam yüklü şiirinizi tebrik ediyor;
    selam ve saygılarımı gönderiyorum.

    paylaştığınız için teşekkürler.

    Cevap Yaz
  • Muhiddin Ateş
    Muhiddin Ateş 26.06.2009 - 01:23

    Yüreğinize sağlık

    Cevap Yaz
  • Afet Kırat
    Afet Kırat 25.06.2009 - 15:42

    Bugün; kameri hesapla Recep ayının ilk Perşembesi'ni Cuma gününe bağlayan ve mü'minlerin büyük bir heyecanla beklediği Regaip Gecesi.

    'Regaip' kelime olarak ''elde edilmesi arzu edilen değerler'' anlamına gelir. Regaip Gecesi'nin içinde bulunduğu Recep ayı, Recep, Şaban ve Ramazan'dan oluşan ''Üç Aylar''ın da habercisi... Üç Aylar; rahmeti, bereketi ve mağfireti bol olan manevi kazanımların olduğu için İslâm âlemi için manevi atmosfere dönüştürülüyor.

    Hz. Peygamber'in, ''Allah'ım! Recep ve Şaban aylarını bize mübarek eyle ve bizi Ramazan'a kavuştur'' şeklindeki duası, Üç Aylar'a verdiği önemi gösteriyor. Regaip Kandili'nde mü'minler, nefislerini hesaba çekerken, yapılan dualar ve ibadetler, sahibini Allah (cc)'a yaklaştırıyor.


    Cevap Yaz
  • Filiz Aktaş
    Filiz Aktaş 25.06.2009 - 14:08

    Aşka maruzatım var! ..
    Alacak mağrur aşkların esrârını, delerek hicranım eleyecek!
    Kazmam ile her vurduğumda taşa, asi bir kalb taş kesilecek!
    Hümâ kuşu yalçın kayalarda, döne döne uçarken aşk büyüsü sunar.
    Hasret ek yüreğinin tam orta yerine, büyüsün boynu bükük siyah bir lâle;
    Mühürlenmiş gözbebeklerinden ışık saçarken enzar, lü'lü-i lâlâ! ..
    Berzah âlemine göçer haşr olan ruhlar, acb-üz zeneb çekirdeğinden diriltilerek
    Bir tohumun içinden büyük ağaçların çıktığı gibi sevenler cennete kavuşurlar...

    Summ-u ebkem, dil-mürde bülbül!
    Unuttun mu gül'ün adını?
    Duymadın mı hiç?
    Aşka susamış Acem diyarında bir gülün feryâdını!
    Lâlezârdan bir tomurcuk dal getirdi, dolarken bâd-ı hazân
    İki yarım bir bütün, bir yanı sevinç bir yanı hüzün.
    Avuçlarımda al renkli aşk elması, ahenkle birleştirdim tadlarını..


    Simdi;
    Kapat ışıkları zülüflerim daha bir kararsın...


    Yüreğine sağlık sevgili kardeşim fatma hım çok güzeldi tam puan ****10sevgilerimle

    Cevap Yaz
  • Çiğdem Çakır
    Çiğdem Çakır 25.06.2009 - 13:28

    Ey Sevgili! ..



    Gözlerim seyr-i âlemde, dalgın yine...
    Engin okyanusların dibinde, kırık bir ayna, akseder ihtizarını.
    Bulutların arasından güneş, son ışıklarıyla vedâ edip ağır ağır kayarken.
    Kabına sığmayan acılar, şevk-u iştiyakla tutuşur yanar kül olur!
    Bir baykuş vird halinde vaveylalar dökülür, ürperten çığlıklarından.
    Tarih geriye döner, siler hiç gün görmemiş anılarımı.
    Karıştırdım silkeleyerek, tavan arasında örümcek ağlarını.
    Çıkardım eski bir aşka dair, tozlanmış bütün evrakları! ..

    Çetrefilli uzun yollarda seveni yorar, ince bir çizgi, yazgı kader.
    Her beden toprağına sevdâlı, eker toprağın bağrına sevdâsını! ..
    Agdost doruklarının eteklerinde bir mezar, mor menekşeler açar
    Hezimetle biten bir aşkın, sarmaşıklarına mezar olmadı mı?

    Ey Sevgili! ..
    Bütün aşklar bir fanûs'un içinde sızıyla yaşar...
    Aşk ve âlem, aşk ve elem, aşk ve insan, bir gülün içinde nikah akti,
    Dans eder yıldızlar, yankılanır canhiraş ağıtlarda gecenin bir vakti.
    Mağlup edilmiş aşkların, yavaş yavaş söndürdüğü, umut!
    Öfke ekiyor ruhun yorgun perdelerine.
    Şiirlerin nutku tutuk! ..

    Say ki:
    Mevlâna gibi gözlerini kapatıp şu seyl-i mevcudâta dalıp,
    Hüsün bir kuş gibi haz alarak uçmadın! ..
    Aşka tutunup düşlerde mecnûn olup hüznü bir yay gibi germedin!
    Dilinde Cevşenü'l-Kebir “Hasbün Allah“ diye sabrı dermedin!
    Yusuf gibi Yaradan'a sığınıp arkanı dönüp gitmedin!
    Ali gibi sevgiyle dolup boynunu bükmedin!
    Halid gibi öfkelenip kılıcını çekmedin!
    Dudaklarında kırk kilit, suskuyla yutkunmadın!
    Öfkesini yutan en güçlü, paşazâde de mi olmadın? ..

    Ki;
    Hayallerim yorgun.
    Gözlerin asûde su misali.
    Yangın mavisi, maviye çalan gözlerin!
    Çağla yeşili sularda yüzerken gövermiş umutlar, binlerce sevinç sunar
    Siegburg kalesine vuran şavkında gizemli buselerde aşkın ahengi
    Tebessümle açılan bir gül, şebnem serpilir bengisuya nehre yayılır kıvılcımlar.
    Rüzgarda tüllenen efsûnlu kavislerde, semaya yükselirken maviydi bu aşkın rengi...

    Oysa;
    Anılar defterimde tarih kadar eski!
    Çaresiz müptelâ aşığındım ben...
    Aşkta bir kördüğüm maşuğundum ben
    Tuz basma yarama yorma, sen beni
    Gidiyorum anılarımı bırakarak! ..

    Söyle!
    Hangi ihtilaller yıkar demir gibi içime oturmuş bu sevgiyi?
    Âşkı soğutmak için Everest ‘in zirvelerine tırmanacağım
    Bir lâhza oturup hayallerde hıçkıra hıçkıra ağlayacağım...
    Turaç olan aşkım bir daha uçmasın diye, kalbimin en görkemli odasında saklayacağım
    Goethe gibi felsefe katedrali köprülerinden geçip, doğu divanı’nda
    Taç Mahal’de beyaz mermer sutunlardan, aşkın mabedine dalacağım.
    Meryem gibi elime hiç bir fani değmemişken, Betül olup yalvaracağım.


    San ki;
    Örselenmiş duyguların uzlaşmaz sanığıyım;
    Kırık yansımaların çarptığı uslanmaz tanığıyım.
    Önümde uzun bir yol, işte arşın işte Halep.
    Tarumâr olan yüreğime bir keşif gerek!
    Sırt döndüm aşka, mevcut iken arz ve talep...

    Sen ki bu aşk oyununda bileğimi bükmedin mi? ..
    Sen ki dil yarasıyla kalbimi kanatıp lime lime sökmedin mi? ..
    Bin katreler sulu sepken yağarken, yürek tarlasının âl lâlesiyim
    Aşkın sığ koylarında, sabrı yudum yudum tadan, asil kölesiyim

    Oysa;
    Aşk urbası kepazeliktir, boyandığın aşklarda bunu sezmedin mi?
    Aşkın önünde nice yigitler dize gelip, diz çökmedi mi?
    Nice Züleyha'lar hor, hâkir, görülmedi mi?

    ***Aşkı tefekkürün merkezinde gör! ..
    ***Besmele ile çık basamakları...
    ***Dön seccadeni aşka ser! ..
    ***Kır kalemi karar ver! ..

    Süleymân'a, Beytü’l-Makdis’de verildi üç imtiyaz! ..
    Anadan doğmuş gibi tertemiz, duâlarda kabûl edilir her dilek, her niyâz! ..
    Henüz Saba Melikesi billur rüyalarına, dalmamışken eteklerini toplar...
    Hüdhüd kanatlarını çırpar efsaneler ülkesinde, yorgundur nice sevdâlar..

    Unut! Memphis'in mumyalarını! ..
    Unut! Her insan kendi örer zindanının duvarlarını! ..
    Havârîler şaşkın, hüzünle bakarken kurulan çarmıha;
    İnsanlık kendi hezimetinin kıyılarında, bin çığlık dolar lâyiha...

    Aşka maruzatım var! ..
    Alacak mağrur aşkların esrârını, delerek hicranım eleyecek!
    Kazmam ile her vurduğumda taşa, asi bir kalb taş kesilecek!
    Hümâ kuşu yalçın kayalarda, döne döne uçarken aşk büyüsü sunar.
    Hasret ek yüreğinin tam orta yerine, büyüsün boynu bükük siyah bir lâle;
    Mühürlenmiş gözbebeklerinden ışık saçarken enzar, lü'lü-i lâlâ! ..
    Berzah âlemine göçer haşr olan ruhlar, acb-üz zeneb çekirdeğinden diriltilerek
    Bir tohumun içinden büyük ağaçların çıktığı gibi sevenler cennete kavuşurlar...

    Summ-u ebkem, dil-mürde bülbül!
    Unuttun mu gül'ün adını?
    Duymadın mı hiç?
    Aşka susamış Acem diyarında bir gülün feryâdını!
    Lâlezârdan bir tomurcuk dal getirdi, dolarken bâd-ı hazân
    İki yarım bir bütün, bir yanı sevinç bir yanı hüzün.
    Avuçlarımda al renkli aşk elması, ahenkle birleştirdim tadlarını..


    Simdi;
    Kapat ışıkları zülüflerim daha bir kararsın...
    ********
    Bu güçlü eser tek kelimeyle MÜKEMMEL...Anlatım akıcı.Tam puan.Yüreğine sağlık.

    Cevap Yaz
  • Doğan İncel
    Doğan İncel 24.06.2009 - 18:31

    çok emek verilerek yürekden yazılmış bir şiir yok yok şiir degil insana şiirin ne oldugunu hatırlatan olgu olmalı bu. hanı şair der ya Ben şairim şiirin hasını karanlıklarda gelen ayak seslerinden tanırım.Nerde bir türkü dinlesem şairligimden utanırım.. Emin olun o duyguyu yaşıyorum şu an .bu şiiri okuduktan sonra ...anladınız sanırım yüreginizi yüregimden kutluyorum emeginize yüreginize gönlünüze saglık. İyiki varsınız iyiki bu şiiri yazmışsınız.var olun nur olun efendim

    Cevap Yaz
  • Jale Keskin
    Jale Keskin 24.06.2009 - 17:14



    --------♥ Ey Sevgili! ..






    Ey Sevgili! ..



    Gözlerim seyr-i âlemde, dalgın yine...
    Engin okyanusların dibinde, kırık bir ayna, akseder ihtizarını.
    Bulutların arasından güneş, son ışıklarıyla vedâ edip ağır ağır kayarken.
    Kabına sığmayan acılar, şevk-u iştiyakla tutuşur yanar kül olur!
    Bir baykuş vird halinde vaveylalar dökülür, ürperten çığlıklarından.
    Tarih geriye döner, siler hiç gün görmemiş anılarımı.
    Karıştırdım silkeleyerek, tavan arasında örümcek ağlarını.
    Çıkardım eski bir aşka dair, tozlanmış bütün evrakları! ..

    Çetrefilli uzun yollarda seveni yorar, ince bir çizgi, yazgı kader.
    Her beden toprağına sevdâlı, eker toprağın bağrına sevdâsını! ..
    Agdost doruklarının eteklerinde bir mezar, mor menekşeler açar
    Hezimetle biten bir aşkın, sarmaşıklarına mezar olmadı mı?

    Ey Sevgili! ..
    Bütün aşklar bir fanûs'un içinde sızıyla yaşar...
    Aşk ve âlem, aşk ve elem, aşk ve insan, bir gülün içinde nikah akti,
    Dans eder yıldızlar, yankılanır canhiraş ağıtlarda gecenin bir vakti.
    Mağlup edilmiş aşkların, yavaş yavaş söndürdüğü, umut!
    Öfke ekiyor ruhun yorgun perdelerine.
    Şiirlerin nutku tutuk! ..

    Say ki:
    Mevlâna gibi gözlerini kapatıp şu seyl-i mevcudâta dalıp,
    Hüsün bir kuş gibi haz alarak uçmadın! ..
    Aşka tutunup düşlerde mecnûn olup hüznü bir yay gibi germedin!
    Dilinde Cevşenü'l-Kebir “Hasbün Allah“ diye sabrı dermedin!
    Yusuf gibi Yaradan'a sığınıp arkanı dönüp gitmedin!
    Ali gibi sevgiyle dolup boynunu bükmedin!
    Halid gibi öfkelenip kılıcını çekmedin!
    Dudaklarında kırk kilit, suskuyla yutkunmadın!
    Öfkesini yutan en güçlü, paşazâde de mi olmadın? ..

    Ki;
    Hayallerim yorgun.
    Gözlerin asûde su misali.
    Yangın mavisi, maviye çalan gözlerin!
    Çağla yeşili sularda yüzerken umutlar, binlerce sevinç sunar
    Siegburg kalesine vuran şavkında gizemli buselerde aşkın ahengi
    Tebessümle açılan bir gül, şebnem serpilir bengisuya nehre yayılır kıvılcımlar.
    Rüzgarda tüllenen, efsûnlu kavislerde maviydi bu aşkın rengi...

    Oysa;
    Anılar defterimde tarih kadar eski!
    Çaresiz müptelâ aşığındım ben...
    Aşkta bir kördüğüm maşuğundum ben
    Tuz basma yarama yorma, sen beni
    Gidiyorum anılarımı bırakarak! ..

    Söyle!
    Hangi ihtilaller yıkar demir gibi içime oturmuş bu sevgiyi?
    Âşkı soğutmak için Everest ‘in zirvelerine tırmanacağım
    Bir lâhza oturup hayallerde hıçkıra hıçkıra ağlayacağım...
    Turaç olan aşkım bir daha uçmasın diye, kalbimin en görkemli odasında saklayacağım
    Goethe gibi felsefe katedrali köprülerinden geçip, doğu divanı’nda
    Taç Mahal’de beyaz mermer sutunlardan, aşkın mabedine dalacağım.
    Meryem gibi elime hiç bir fani değmemişken, Betül olup yalvaracağım.


    San ki;
    Örselenmiş duyguların uzlaşmaz sanığıyım;
    Kırık yansımaların çarptığı uslanmaz tanığıyım.
    Önümde uzun bir yol, işte arşın işte Halep.
    Tarumâr olan yüreğime bir keşif gerek!
    Sırt döndüm aşka, mevcut iken arz ve talep...

    Sen ki bu aşk oyununda bileğimi bükmedin mi? ..
    Sen ki dil yarasıyla kalbimi kanatıp lime lime sökmedin mi? ..
    Bin katreler sulu sepken yağarken, yürek tarlasının âl lâlesiyim
    Aşkın sığ koylarında, sabrı yudum yudum tadan, asil kölesiyim

    Oysa;
    Aşk urbası kepazeliktir, boyandığın aşklarda bunu sezmedin mi?
    Aşkın önünde nice yigitler dize gelip, diz çökmedi mi?
    Nice Züleyha'lar hor, hâkir, görülmedi mi?

    ***Aşkı tefekkürün merkezinde gör! ..
    ***Besmele ile çık basamakları...
    ***Dön seccadeni aşka ser! ..
    ***Kır kalemi karar ver! ..

    Süleymân'a, Beytü’l-Makdis’de verildi üç imtiyaz! ..
    Anadan doğmuş gibi tertemiz, duâlarda kabûl edilir her dilek, her niyâz! ..
    Henüz Saba Melikesi billur rüyalarına, dalmamışken eteklerini toplar...
    Hüdhüd kanatlarını çırpar efsaneler ülkesinde, yorgundur nice sevdâlar..

    Unut! Memphis'in mumyalarını! ..
    Unut! Her insan kendi örer zindanının duvarlarını! ..
    Havârîler şaşkın, hüzünle bakarken kurulan çarmıha;
    İnsanlık kendi hezimetinin kıyılarında, bin çığlık dolar lâyiha...

    Aşka maruzatım var! ..
    Alacak mağrur aşkların esrârını, delerek hicranım eleyecek!
    Kazmam ile her vurduğumda taşa, asi bir kalb taş kesilecek!
    Hümâ kuşu yalçın kayalarda, döne döne uçarken aşk büyüsü sunar.
    Hasret ek yüreğinin tam orta yerine, büyüsün boynu bükük siyah bir lâle;
    Mühürlenmiş gözbebeklerinden ışık saçarken enzar, lü'lü-i lâlâ! ..
    Berzah âlemine göçer haşr olan ruhlar, acb-üz zeneb çekirdeğinden diriltilerek
    Bir tohumun içinden büyük ağaçların çıktığı gibi sevenler cennete kavuşurlar...

    Summ-u ebkem, dil-mürde bülbül!
    Unuttun mu gül'ün adını?
    Duymadın mı hiç?
    Aşka susamış Acem diyarında bir gülün feryâdını!
    Lâlezârdan bir tomurcuk dal getirdi, dolarken bâd-ı hazân
    İki yarım bir bütün, bir yanı sevinç bir yanı hüzün.
    Avuçlarımda al renkli aşk elması, ahenkle birleştirdim tadlarını..


    Simdi;
    Kapat ışıkları zülüflerim daha bir kararsın...

    09.06.2009 04:15
    Fatımâ Hümeyrâ Kavak



    Ey Sevgili! ..
    Sevgi varsa herşey yolunda dünya sevgi üzerinde durmakta! .
    Mevlânâ, “aşk olmasa âlem donardı” diye buyurmakta.




    Herca-i sevgiler amâ herşey boş anlamını yitiriyor
    Bâki kalan son sedâ yüregimdeki aşkım Allah lâfzı oluyor.


    DİLERİM O GÜL YÜREĞİNİZ EN GÜZELİNE LAYIKTIR. YÜREKTEN KUTLUYORUM +ANT.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 180 tane yorum bulunmakta