Ey Sevgili
Seninle dertleşmek için bir yaz akşamında mehtaba çıkıyorum. Hüznün kilometreler ötesinden, henüz karşılaşmadığım seninle, henüz bakmadığım gözlerinle buluşacağım. Ellerini tutup, avuçlarına bûseler konduracağım sımsıcak. Kalbinin atışlarından aşkının tarifini yapacağım.
Zaman öldürmesin beni, süründürsün aşkının ateşiyle. Çünkü bu çocuksu susuzluğum, henüz kanmadı leblerinden. Henüz kôr olmadı dokunuşların kalbimin intizar zulasında
Ah, sana olan özlemim öylesine yalçınki, öylesine kucak kucakki ve sana olan hasretim, gözlerimin direncinde öylesine âmâki, bakışlarım çöl. Adın dillerimde nâr sevgili. Gönül kâinatım aşkının aşkının ateşiyle, karanın akına muhtaç.
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla