Ey Sevgili, ne desem, Seni nasıl anlatsam?
Sen Gül’sün, Sen Sultan’sın, var olmak sebebisin
Her karanlığa ışık, her derdin tabibisin
Her daim şükrederim, şükrederim her daim
Ben Senin ümmetinim, Sen, O’nun habibisin...
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bir doktor neşteri kadar keskin,bir sargı bezi kadar yumuşak ve bir su kadar berrak bu dörtlüğü yazan kalemi tebrik ediyor;
Selamlarımı ve muhabbetlerimi gönderiyorum.
Ayrıca bizlerde kendilerinin Mübarek Kandillerini iblağ ediyor,Muhammedi aşkının ilelebet artarak devamını diliyoruz.
Mükemmel bir dokunuştu ve mükemmel bir örgüydü.Tekrar tekrar kutluyorum,Gönül Sultanımı...
Ve bu yürek hiç susmasın diyorum...
Fiemanillah...
Ahmet Süreyya DURNA
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta