/yokluğun ölümden kat kat acı
ne öldürüyor ne de bitiriyor bu aşkı/
O tek bacağı kısa masa
Birde ak saçlı hıdır usta
Yine yâd ediyoruz seni
Tabakta balık, kadehte rakı
Sohbet bal, tadı sen…
/ellerin elerimde
çok vakitler yedik
keşfimiz bu yerde/
Susuz içiliyor rakı
Sen yoksun ya, tadı nahoş
Gözlerim, sözlerim oluyor sarhoş
Hıdır usta halimden anlıyor
Ceketini omzuma atıyor
Usulca yerinden kalkıyor
Efkârın son deminde
Yakıyorum bir sigara
İki çift göz seyre daldığımız bu göle
Şimdi yalnız bakıyorum, sessizce
Akşam güneşi inmiş
Göl üstüne oynaşıyor gönlünce
Hafiften rüzgâr esiyor
Kıyıya yanaşmış kimsesiz bir sandal
Benim gibi berduş
Sallanıyor durduğu yerde
/yalnızlığımla el ele
atlıyorum o sandala
çekiyorum kürekleri
adresi belli uzaklara…/
Ulaşamadan yine sana
Üstelik uykusuz gözlerimi
Uyutamadan göğsünde
Dahası gezinemeden dudaklarım
Dudaklarının kıyısında
Hıdır ustanın eli omzumda
Gitme vaktim gelmiş demek ki
Rüzgârdan bir nefes çalarak
Ben aptal, ben avanak
Birazda yalpalayarak dönüyorum
Tek bacağı kısa masaya
Karafakide kalmış son kadeh
Bu kez bir dikişte içiyorum
Ardından yağmur başlıyor
Gözlerimi ellerimle siliyorum
Avucumda saklı gözyaşlarım
Elimle hesap diyorum garsona
Bakıyorum anında usta yanımda
Ellerimi ellerinin arasına alıyor
Usta:
—Tamamdır, fazla özletme kendini.
Olmaz diyorum, itiraz ediyorum
—Uzatma, hallederiz sonra, diyor.
Sen gittiğinden beri bana hiç hesap ödetmedi
Malûmun bilirsin usta seni daha çok severdi
Üstelik nikâh şahidimizdi…
Eminim o da seni çok özlüyor!
Benimle hesabı onun için kesmiyor
Ceketini bırakırken ustanın üstüne
Hiç bakmadan gözlerine
Senin gibi sol omzundan öpüyor
Böylece hesabı ödüyorum
Yavaş adımlarla uzaklaşırken
Dönüyorum ona, sağ elim havada
Ufacık bir sesle:
—Görüşürüz usta!
ve yürüyorum, sensiz bu dünyaya
Edebimi aşan arsız küfürler mırıldanarak
Koyuluyorum ıssız hanemin yoluna
Ey sevdiğim! Sana bir sır vereyim
Bakma sen, dostlarımıza Polyana olup
sustuğuma
Sensizliğin prangasında tutsak
Kalbim, her gün ecelle konuşmakta…
Ruhum sorgu, suale hazır
Yeter beklemesin ölüm!
Gelsin bana bu şafakta.
24 Mart 2009
Safinaz OcakcıKayıt Tarihi : 5.9.2009 15:21:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yaşanmış bir sevdaya dair...
![Safinaz Ocakcı](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/09/05/ey-sevdigim-30.jpg)
şiir böyle şahlanmalı doruklara doğru.
şiir sevgisi aşılayan betimlemeler harikaydı.
tebriklerimle şiire ve şairine.
sevgi ve huzurla kalın efendim
Kaleminiz daim ola
Saygılar.
sustuğuma
Sensizliğin prangasında tutsak
Kalbim, her gün ecelle konuşmakta…
Ruhum sorgu, suale hazır
Yeter beklemesin ölüm!
Gelsin bana bu şafakta. tebrikler ,saygılar değerli şair
TÜM YORUMLAR (22)