Ey Şebnem-i Canım Dilde Cananım

Kalbimde kilidi vurdum da sana,
Geldin, yine açtın gözleri kara,
Dolandım, gönlümü sardım da sana,
Divaneye döndü şimdi fukara.

Bir garip bülbüldüm, kondum dalına,
Seninle düzüldüm sevda yoluna,
Girmek istedi de bir gün koluna,
Divaneye döndü şimdi fukara.

Bengisu su olurdu içtiği sende,
Kapında kulundu, gönlünde bende,
Bir ateş yaktın ki sine-i bende,
Divaneye döndü şimdi fukara.

Perçemi-i karamsın, ok oldu kirpik,
İster kum, ister Rum, ister ol Sülpik,
Toz oldu, saçıldı, gönlüne serpik,
Divaneye döndü şimdi fukara.

Ciğeri hun oldu, yara yürekte,
Sadece bir vuslat vardı dilekte,
Ne kaldı bak şimdi anda, bellekte,
Divaneye döndü şimdi fukara.

Kara gözlerini, hilal kaşını,
Çizdirin üstüne mezar taşını,
Almış gidiyor bak garip başını,
Divaneye döndü şimdi fukara.

Ey şebnem-i canım, dilde cananım,
Kaldı bir hevesim gülde cananım,
Uzat ellerini bil de cananım,
Divaneye döndü şimdi fukara.

İdrisoğlu şimdi tapar İlah’a,
Başındaki sevda ermez felaha,
Sığınmış gidiyor Yüce Allah’a
Divaneye döndü şimdi fukara.

05.Kasım.2009 12.55