Şu dertli başımdan ağrı,
Deli deli esme ne olur,
Çünkü senin esen yelinden,
İçime sağır bir acı çöküyor…
Gök kubbenin ılık düşünde,
Sanki kasırgaya tutulmuş,
Bir fidan gibi beni sallıyor…
Sonrasında elim ayağım çözülüp,
Dermanım kesiliyor.
Sen hoyratça estikçe,
Hasret çektiklerimin kokusu;
Yağlı bir kurşuna dönüp,
Sağılarak yüreğimi deliyor…
Vesselam şu gurbet ellerde,
Büzüşen ağlamaklı dudaklarım,
Bu çirkin ve asık çehremde;
İdam sehpasında bir mahkum gibi,
Boğazım düğümlenip asılı kalıyor…
Of,of,of ki anam of,
Bunda da buğulu bakışlarım,
Ağılı bir kurşuna dönüp,
Torosların,ta yamaçlarına seğiriyor…
Özlemlerim hep ara yerlere serpilirken,
Esme dedik be Allah aşkına esme,
Esip de şuralarda beni delik deşik etme…
Çünkü hala kulaklarımda,
Canlarımın o yoldaşlarımın,
Sessiz hışırtıları yankılanıyor;
Yankılandıkça her kaybedişlerimde,
O senin esen yelin,
Ceza verilmiş bir çocuk gibi korkutuyor,
Of of buralarda beni of,
Hep boynu bükük bırakıyor.
Kayıt Tarihi : 13.10.2014 18:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!