Müslümanın hali acıklı, tüm dünyada perişan
Mal, mülk, para ilah oldu, herkes için oldu şan
Seni hasretle arıyoruz Ey Peygamber-i zişan
Ey Resul seni arıyoruz insanlık peru perişan
Peygamberin hak (Kur'an) yolundan saptı insanlar
Adalet ölçüsü yok insani değeri kim anlar
Kapitalizmi kurtarıcı gördü zayıf imanlar
Ey Resul seni arıyoruz sana yanan bu canlar
Vahşet, ahlaksızlık, soygun insanlara yol oldu
İnsanlar İslamı unuttu, şeytanın yolu yol oldu
Kılıç, karanlık çeteler elinde söz sahibi oldu
Ey Resul seni arıyoruz gözlerimiz yaşla doldu
Tek yol Peygamberin yolu çözüm budur
O bütün insanlığın önderi ve gülüdür
İnsani değerler ölürse insanlığın sonudur
Ey Resul seni arıyoruz dünya sorunludur
Maddi değerler manevi değerlere galebe çaldı
Dünyanın yönetimi beş haydudun elinde kaldı
Bütün fesat ordularını dünyanın üzerine saldı
Ey Resul seni arıyoruz Müslümanlar yetim kaldı
İslam coğrafyası başıboş her tarafa saçıldı
Müslüman geçinen elitler koltuklara takıldı
Dünya bir atom fıçısı içerisinde iyot gibi kaldı
Ey Resul seni arıyoruz dünya buhranda kaldı
Kur'an, peygamber yolu aydınlık yol oldu
İnsanlar akıllı davranırken hakkı kolay buldu
Üç günlük yalan dünyada ömürler boş doldu
Ey Resul seni arıyoruz maneviyatlar hep soldu
Beşeri sistemler insana huzur vermez oldu
Karanlık dünyanın ömrü hep batıl ile soldu
Sana bağlı kalmayan ümmet perişan oldu
Ey Resul seni arıyoruz gözlerimiz yaşla doldu
İnsanlık tükenmiştir dirilişe ihtiyaç var
Hoşgörü, merhamet diyaloga ihtiyaç var
İyiliğe, saygıya, hak ve adalete ihtiyaç var
Ey Resul seni arıyoruz önderliğine ihtiyaç var
Peygamber yolu bize hep rehber olacak
Zengin-fakir, siyah-beyaz ayrımı olmayacak
Dünya nimetleri ise adilanece paylaşılacak
Ey Resul seni arıyoruz zulümler olmayacak
Yusuf YILMAZ - Temmuz- 2012 - Ankara
Yusuf YılmazKayıt Tarihi : 27.7.2012 15:34:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Son zamanlarda dünyada vuku bulan olaylar ve özellikle İslam dünyasındaki başıboşluk, sahipsizlik ve Müslümanların gaflet uykusundaki hali beni bu şiiri yazmaya zorladı. Dünyanın her tarafında zulüm gören Müslümanların derdini kendine dert edinmeyen; malı mülkü parayı, nefislerinin arzularını ilah edinen sözde Müslümanların, Hakk yolundan sapıp batıl yolu, ahlaksızlığı, vahşeti ve soygunculuğu kendilerine yol edinen, adalet ölçüsünü şaşırıp, adaletsizliği ilke edinen ve vahşi kapitalizmin pençesini adalet sanan insanların, adaletin ülkemizde karanlık çetelerin ve kirli ellerin ellerinde kaldığı, dünyada ise beş tane kafir ve haydut devletin elinde kaldığı, maneviyatın bir tarafa atılıp, maddiyatın ilah edindiği, İslam coğrafyasının paramparça olduğu, halkı Müslüman olan ülkelerdeki yöneticilerinin kimi kafir, kimi münafık, kimi fasık ve kimi de yukarıda saydığım haydut devletlerin uşağı olduğu, Ebrehe ordusu gibi orduların dünyanın mazlum halklarına ve özellikle Arakan, Doğu Türkistan, Filistin, Suriye, Bosna, Afganistan, Irak, Moro, Filipinler ve Asya ve Afrika'da Müslüman ülkeler başta olmak üzere Müslüman halkları katleden kafirlerin olduğu bir dünyada; sadece Müslümanlar değil, Müslüman olmayan bütün dünyanın mağdur ve mazlum halkları İki Cihan güneşi olan Ulu Önderimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) ’i arıyor. İnsanların, bu batıl ve geçici dünyanın karanlığından kurtuluşunun çaresi; Peygamberimizin (s.a.v.) yoluna geri dönmelerine ve bunun için de yeniden dirilişe geçmelerine bağlıdır.
TÜM YORUMLAR (1)