Ey Nemrut Şiiri - İdris Yılmaz

İdris Yılmaz
125

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Ey Nemrut

Kevser suyu taşıyan Ebabiller bekliyor insanlar
Kurumuş dudaklarıyla, çatlayan yüreklerine
Bir tufandan arta kalan acıları ekleyip
Ateş denizini geçmek için
Dibi olmayan kuyudan içilen su
Sürgün ile başlayan çileli yolculuk
Göğe açılan her kapı ile
Çoğalan bir yalnızlık
Boğuyor sağır bir suskunluk içinde
Kardeş olduğumuz günleri.

Ey Nemrut!
Baltaları yakmayı unuttun
Bu yüzden yıkılacak tüm mülkün
Korkuyu korkutmuş, ölümü unutmuş
Küçük yüreklerin eliyle
Bütün dünyayı ateşe versen de kaçarın yok
Kavuşacak bu zulüm denizi
İçinde kalan sen olacaksın
Yaşadığın zulümleri unutmadın demek
Öldürülürken küçük çocukların masum
Lağım çukurlarında
Kanına bulaşan aşağılık hastalığı
Silmek için çırpındın çağlar boyu
Kaçtın bir gece korkak ve zelil
Geçerek denizi on iki koldan
Kurtuldun diye gezdin kırk sene çöllerde
Her azgınlığın bir bedel oldu boynuna
Kanı kan ile temizledin her fırsatta
Kusarak insanlığın üstüne tüm ilençlerini
Kazandın nefretlerini gözlerinden
Ve şimdi geçerek lağım kanallarından
Güç kazandın akreplerin ihanetinden.

Uzayan bir zamanın içinden geçiyoruz ey Nemrut
Bitmek bilmeyen bir acının
Sesi duyulmayan bir yalnızlığın
Elele kuşatılmış bir ihanetin içinde
Ve sen ey Nemrut firavunlaşıyorsun gitgide
Anıtlar dikiyorsun yıkılmış harabelerden
Torbalara sığdırılmış bedenlerden
Kopmuş bacaklardan
Sen ağaçlarını dikmeye bak ey Nemrut
Biz konuşacak taşları bekliyoruz
Bugün bizi susturdun ama
Taşlar korkmaz taşlaşmış kalplerden
Taşları susturamayacaksın
Taşları susturamayacaksın
Taşları susturamayacaksın...

İdris Yılmaz
Kayıt Tarihi : 29.10.2024 22:55:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!