Parçalanmışlığın ve yok oluşun eşiğinde yetiştin insanlığa,
Zifiri karanlıkta doğru yolu göremezken sen çıkardın bizi aydınlığa.
Bugün ise tuzakçılar başlamış vahiyden bir parça olan sünnetinle savaşmaya,
Ey kutlu nebi gerekirse Kabe'nin önünde seni korumak için hazırım Hamza olmaya.
Senin sözlerin red olsun diye adil ashabın yalancılıkla suçlanıyor,
Bu cürme kılıf olarak sahih rivayetlerde kusur aranıyor,
Yine küfür tek millet olmuş kapıda seni hançerlemek için bekliyor,
Ey kutlu nebi gerekirse yatağında seni korumak için hazırım ali olmaya.
Kuran ve sünneti bir birinden ayırmak için ne planlar kuruyorlar,
Bir görsen müslümanın akidesine nasıl zehirli oklar atıyorlar,
İslami hayat yeniden başlamasın diye arkadan kiralık katiller yolluyorlar,
Ey kutlu nebi gerekirse mağarada seni korumak için hazırım Ebubekir olmaya.
Bana doksan yıl öncesini hatırlatıyor kitap ve sünneti parçalamak,
Bir bütün olan islam devletini önce parçaladılar sonra yıktılar,
Şimdide müslümanın akidesini önce parçalayıp sonra yıkmak istiyorlar.
Ama bu kez başaramayacaklar, çünkü karşılarında vahiyden beslenen Mus'ab gibi genç yiğitler var.
Kayıt Tarihi : 25.9.2015 14:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!