Ey Kısrak At Gibi Şahlanan Güzelim

Nefesimden daha bana yakın olan, kır çiçeğim
Ey şafak bakışlım, ey güzellik tanrıçası
Gülüşün bende bitmeyen bir sevda
Özlemin bende koca bir yara
Yanakları gamzeli
Ay yüzlüm
Aramızda sınır bile yok
Sensizlik içimi hançerliyor
Rüzgârdan savrulan saçların yüzüme taşıyorken
Uzatsan elini tutacaksın elimi, kimseler anlamaz tut elimden

Günün bana getirdiği seferberliğin tam ilânıdır
Bana olağanüstü hâlli olan bir gündür
Tüm yasaklara, tabular
Hiç bağlamaz beni
Her köşe-bucak
Arıyorum seni
Sefilliğim incitmiyor beni
Sen ki iki nefes kadar ötemdesin
Ey kısrak at gibi şahlanan güzelim, iki gözümün içindesin şimdi

Bugün bana bayram mıdır, tufan mıdır? Hiç beli değil
Bir yanda baharı, bir yanda yazı
Diğer yanda kışı yaşıyorum
Siluetin sarmış şu koça kenti
Kentin orta yerinde
Kaçak bakışlarınla
Buluşurken gözlerim
Hiç yaşamadığım sevinci
Sende yaşıyorum şimdi en sıcak anlarımı
Bir yanda da gözyaşların sel olmuş, akıyor üstüme
Kalabalığın içinde, yalnız ben ölüyorum defalarca boğulurken

11.09.2016
İstanbul