ey kent! ...
toprağında çıplak ayak bir kavga...
akşamüstü telaşesi bir bayrak...
gecenin bir yerinde kokmuş ekmek ve aç çocuk
ölmek erken bir yazgıdır
sevda sürmek meşakkat
ordular yalnızlaşır
sen ırmak suyu üstünde hayal
Kırdağında toprağı tası tarağı
ecnebice bir küfür
içer gibi ciğerlerinden
yaşlı gözlerinden nehirler akar bak.
yine sensizliğine sığındım
yorgun, şaşkın, pişman ve çaresiz
al beni
elifbayla taşlarına yaz günah
ve bütün kavak ağaçlarına polen düşür
beni santim santim parke taşları arasına serp
yaz gelir biraz…
sana sığınıyorum
al beni sar sakla
kimsenin dokunamayacağı kadar derinleş
çıplak yarım ay değmişken tenine
uykularına fırtına bir delikanlı gelmiş san
ağırla
koynunda ateşlerle kahve pişir az
kervan yolundan gelmişim
üstüm başım uyumuş kadın kokusu
bakracın içinde sini yüzü bir su
öyle ellerinle serpiştirir gibi
toprağın canını al
benim kalbim barut yanığı
köz biraz.
ve hayaline başımı kaldırıp
gerçeğini göl mavisine çizdiğim güne geldim
dudağına bir gece uçuğu düşmüş
dağınık yıldız
dağınık saçın
üstüne örttüğün şehvet
örsünde dövülen terin
terime değdi az.
Kayıt Tarihi : 15.1.2009 23:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
sana sığınıyorum
al beni sar sakla...
diye finali ben ekleyip yazdim dostum ..herzamanki gibi muhtesem bir siir daha severek okudum...10 puan
Recep Uslu
TÜM YORUMLAR (8)