batmış bir tramvay, ahtapotlar, ince ve upuzun barbarlar.
yalnızlık dönüşür bir zenci arkadaşa imparator.
kucağında bir padişahın da kuş. istemiyor bitsin. büyüsü.
bir boyundaki serüven, uçurum. hiç konuşmuyoruz.
anlaşılmayacaksın. ey kanatsızlık! koyulaşır ve bir denizin
denizinde ağlarken. bekleyen bir çocuk. yelkenli.
Gönlümün maviliği gitmesin gökyüzünden
Kuşların gülücüğü eksilmesin yüzünden
Kar yağsada bu sessiz vadiye, gün bitmesin
Yapraklar üşüse de, çiçekler üşümesin
Devamını Oku
Kuşların gülücüğü eksilmesin yüzünden
Kar yağsada bu sessiz vadiye, gün bitmesin
Yapraklar üşüse de, çiçekler üşümesin
Ece Ayhan, dili zorlayan, bozarak yeniden kuran, sözcüklerin görüntü, izlenim, çağrışım değerlerini vurgulayan, şiirini bu özellikler üzerine kuran bir şair. Biçimci şair görünümüne karşın, aynı yöntemleri uygulayan başka şairlerden farklı olarak, biçimsel değil, 'sahici' ve kişisel bir şiir dünyası vardır.
Ece Ayhanı, bir okur olarak, öğrencilik yıllarımda tanıdım. O zamanlar, şiirlerini okuduğumda , buruk ve acılı bir hayata karşın , onurlu ve asi ve ironik dokundurmalı şiirler derdim.. Kurgusal ve bol göndermeli , telmihli ve fakat sanal şiirler olarak düşünürdüm.
Askerde yedek subay öğrenci okulunda bir duvar gazetesi çıkarıyorduk bir grup arkadaş.. Orada bir arkadaşım Ece Ayhanın çok sevdiğim FAYTON isimli şiirinde tarihi bir şahsiyete telmih olduğunu söylemişti.
Fikriye Hanım, Atatürk' ün Latife Hanım ile evlendiğini öğrenince, Ankara'ya geliyor ve faytonla köşke gidiyor, içeri alınmayınca faytona binip dönüş yolunda intihar ediyor.
Daha sonra Ece Ayhan şiirlerindeki telmih, gönderme, tedai, metafor yüklü dilin altında ne müthiş bir potansiyel saklı olduğunu farkettim.
Absürd veya dadaist gibi gözüken dizelerin belirli bir entelektüel birikime dayalı beğeni düzeyinde ne kadar özel bir dil oluşturduğunu gözlemledim.
İkinci yeni şairlerinin hemen hemen bir çoğu kripto ve göz kırpmacı bir dil kullanmışlardır. Örtülü veya puslu ve saklı şiirlerdi bu şiirler.
Devletin baskıcı ve kalabalık kitlelerin anlayış düzeyinin aforoza ve lanetlemeye hazır ruh hali ikinci yenicileri böyle şifreci bir dile itmişti o devirde ..
Diye düşünmekteyim.
Bir not. Ece Ayhan ın hiyerogliflerini çözmek isteyenler için öğretim görevlisi Erdoğan Kul Beyefendinin doktora tezini öneririm. Basılı olup olmadığını bilmiyorum ama internette alıntıları mevcut o tezin.. Sanırım henüz en iyi Ece Ayhan tahlili o tez ...
şiirden ziyade nesir. nesir bile değil. sadece ünlü biri yazdı diye günün şiiri olmuş anlaşılan.
Şiir mi görmek istersiniz, fazla detaylı arama yapmayacağım. Hemen bir dostumdan iki dörtlük ekleyeyim:
Dudaklar bal kovanı, dili bal dolu petek
Gülyüzü güzelliğin sınırını zorlamış
Siyah bluz altında hardal sarısı etek
Zannedersin bir moda dergisinden fırlamış
Derin bakışlarında kâinatın gizi var
Aklımı uyuşturdu, sanki anestezi var
Belli ki keşfedilmiş, kalbinde kalp izi var
Kimbilir o gönlünde kaç vefasız turlamış
gezgin
Mustafa Şahin
Derin içerikli ve güncele uygun dizeler. Nerde olursa olsun kimliği fikri ne dini dili ırkı rengi ne olursa olsun, tebrikler içli yüreklere dertli kalemlere mazlumla birlikte hak ve hakikat için çarpan yüreklere tebrikler. Bir de izninizle burayı çok meşgul etmek hakkım değil belki ama güncel deyince Aslında herkesin sık sık karşılaştığı ve benimde geçenlerde yakinen şahit olduğum bir durumu paylaşmak istedim. Facebookta kendisini yakinen tanıdığım ve sürekli bir şeyler paylaşan bir arkadaş bir gün Mevlana Hazretlerinin Cahillikle ilgili bir sözünü paylaşmış, Ama bu cahillikle ilgili söz adeta arkadaşın kendisini anlatıyor tabiri caizse af buyurun amiyane tabirle cuk diye oturmuş kendisine, ama onun hiç haberi yok, bu arkadaş ki hayatında ders kitabı haricinde eline bir tek kitap almış okumuş insan değil. Ama gelin görünkü O büyük Alim O büyük gönül insanı Mevlana nın cahillikle ilgili sözünü paylaşmış...
'bilinir mi yalnızlığı bir kurdun
kükrediğinde /
a d ı m a d ı m
yaklaştığında ölüme? /
hikâyenin en çetrefilli yerinde /
kanat seslerini duy bir tek /
gelincik tarlasındaki kelebeği dinle!.../...' (N.Erlaçin)
II.Yeni'nin büyük şairine selam olsun. Hayatı ciddi hastalıklar ve yoksulluk içinde geçti. Bir koltuğu bile yoktu. Ama tüm serveti kalemleriydi.
Nur içinde yatsın...
Duygular dizelere yansıdıkça güzellikler meydana çıkıyor. Duygularınız susmasın. Selamlar...
Şifreli ve güzel bir şiir - kıssadan hisse üslubunda. Kutlarım.
Bu şiir ile ilgili 7 tane yorum bulunmakta