Ey İstanbul, sana kalpmi dayanır gözmü
Ne canlar geçti senin bedeninden
Sen insanliğın harmanlandığı kutsal şehir
Sana Sakaryadan bakıyorum mahzun melül.
Ne dizler çöktü kırılırcasına önünde
Ne kutsal kadehler kalktı
Bunca yıl kimbilir kimlerle..
Sende tüm ilahilerin haykırlandığı
Çanların ezanların kubbende toplandığı mabedim
Senin için ölmezsem namerdim.
Asırlardır bağrında gelişen medeniyet
Aslında senin alın terin
Bitmeyen sevda oldun ayyıldızlı semamda
Seni bize armağan eden Fatihim,Mehmedim,Atam
Sana nasıl ödeyeceğiz hakkını affetsin yaradan...
Rahmet yağmurlarının gözyaşlarına karıştığı
Boğazından alemlere aktığı efsane şehir
Seni deştikçe çıkan tarih bize hep delil
Vursunlar sırtına tonlarca yük kahırları
Söndüremiyecekler mavi gözlerindeki ışıltıları...
Edirneden karsa Anadolunun çilekeş insanları
İçsinler manevi sularını sebil
Sana bakıyorlar benim gibi mahzun melül
Biliyorum duyuyorsun seni sevenleri
Sana binlerce yıl değer verenleri
Geçmişten geleceğe taşıyan eli öpülesi
Kutsal şehrin kutsal insanları
Birerbirer yatıyor ve yatacaklar kara toprağında
Yavaş yavaş kimbilir belki bugün belki yarın
Cennette kapı aç şefaat et onlara
Esirgeme dualarını peygamberlerin aşkıyla ilelebed
Sana uğramasın ne deprem nede kasırga
Bağışlasın seni bizlere ulu mevla
Haydi dua edelim tüm inananların imanıyla
Sana saygılar sunuyorum huzurla önünde
Dizlerimin üzerinde secdede
Sana Sakaryadan bakıyorum buğulu gözlerle
Justinianus köprüsünün üzerinde..
Kayıt Tarihi : 26.9.2011 15:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!