Gonca gülsün; kamu dünya elinde
Çok sultanın düşüsün dileğinde.
Duasın, Resul’ün güzel dilinde,
Ruhu revanım sensin, ey İstanbul!
Hoş sedalı ezanların kulakta,
Şarkı oldun çok kereler dudakta.
Akşemsettin adlı soylu ulakta,
Fatih’e müjde sensin, ey İstanbul!
Yürümüş kutlu akında gemiler,
Varmış secdeye alimler, veliler.
Sürmüş hükmünü Yavuzlar,Selimler.
Türk’e payitaht sensin, ey İstanbul!
Yedi tepede kurulmuş otağın,
Eyyüb-ül Ensari’dir, dert ortağın.
Yeşil gözlerin, mavilik yatağın,
Saklı cennetim sensin, ey İstanbul!
Çıkmışsın sultan-ül ressam elinden,
Almışsın kokuyu cennet gülünden,
Olmuşsun kelam aşıklar dilinden,
Bitmez hasretim sensin, ey İstanbul!
Bir Garip benim,yazımda kışımda
Sevda yelleri eser,hep başımda.
Mecnun diye yazsa mezar taşımda,
Leyla’m, Şirin’im sensin, ey İstanbul!
15/04/2005
Kayıt Tarihi : 16.4.2005 13:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sevda yelleri eser,hep başımda.
Mecnun diye yazsa mezar taşımda,
Leyla’m, Şirin’im sensin, ey İstanbul!
tebrikler...
Sen bize Peygamberin, müjdesi, haberisin
Haberisin, bu yüzden Ashabın makberisin
Makberisin, Eyüb el Ensarinin yerisin
Yerisin şühedanın, evliyanın İstanbul,
İstanbul ilelebed bize miras kalmıştır
Kalmıştır İstanbul’u Fatih Sultan almıştır
Almıştır, ondan önce ne ordular gelmiştir
Gelmiştir, ancak Fatih’in fethisin İstanbul,
İstanbul Osmanlının, payitaht’ı olunca
Olunca çağ değişti, adaletle dolunca
Dolunca, inananlar işi ele alınca
Alınca ışık oldun, insanlığa İstanbul,
İstanbul çağlar boyu, medeniyet merkezi
Merkezidir dünyanın, büyülüyor herkesi
Herkesi celbediyor, tekrarlanır her gezi
Geziler düzenlenir, senin için İstanbul,
İstanbul Avrupayı, Asya ile bağlıyor
Bağlıyor kıtaları, tanışmayı sağlıyor
Sağlıyor barış, huzur, göremiyen ağlıyor
Ağlıyor hasretine, sevenlerin İstanbul,
İstanbul ruhumuzdur, İstanbul canımızdır
Canımızdır İstanbul, şüheda kanımızdır
Kanımızdır İstanbul, Tarihte şanımızdır
Şanımızdır İstanbul, ebediyen İstanbul,
İstanbul’um yoluna, ben hazırım ölmeye
Ölmeye İstanbul’um, sana gidip gelmeye
Gelmeye sözüm sözdür, artık başla gülmeye
Gülmeye sen layıksın, var oldukça İstanbul
Mikdat Bal
TÜM YORUMLAR (3)