İstanbul...
Koskocaman bir şehir.
İçinde türlü insanlar, türlü yaşamlar barındıran.
Kimini ağlatıp, üzen; kimine gülen, bağrına basan.
İstanbul ne biçim bir şehirsin sen?
Kendince adaletin var senin.
Masumlara hüküm giydirir, suçlulara taht verirsin.
Kiminin gözündeki yaş olup akarsın,
Kiminin umutlarını süsler yaşarsın,
Kiminin yüzünü güldürür, yaşatırsın.
Ey koca İstanbul!
Her sokağında farklı yaşam saklarsın.
Bir yerde zenginlerin sarayısın,
Bir yerde fakirin umut teknesi,
Bir yerde evsizlerin viranesi, sığınağısın.
Taşın toprağın altın deyip duruyor seni bilmeyenler.
Görmeyen, seni tanımayanlar için umut kapısısın.
Tanıyanlarda ise;
Kiminin baş belası, kiminin de baş tacısın.
Nice sevdalar, sevdalılar, barındırdın bağrında...
Kiminin ayrılığına, kiminin kavuşmasına,
Birinin gülmesine, birinin ağlamasına şahitlik ettin.
Senin gibi bir şehir daha var mı İstanbul?
Senin kadar karmaşık, senin kadar sevdalı?
Senin gibisi yok, ey aşkların şehri İstanbul!
Kayıt Tarihi : 15.9.2006 00:27:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Sevilay Yiğitbaş](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/09/15/ey-istanbul-52.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!