Ey İstanbul
Alemi sarmış namın ne nazenin ne hoşsun
Her yanından bin bir renk bin bir ahenkle taşsın
Seni görüp sevmeyen, kendi haline şaşsın
Seni görmeden seven, nede çoktur İstanbul
Seni görmeyenler güzel gördüm demesin
Seni senden sormayan, seni bildim demesin
Sen binlerce avazı, besteleyen namesin
Seninle hemhal olan beri gelsin İstanbul
Tepeden tırnağa aşk, her zerrene işlemiş
Seni aşkın aşıkları, senden parça eylemiş
Senden uzak, seninle, esrara gark eylemiş
Nice yıllar yılı ey, ey nazenin İstanbul
Senin taşın elmas, elmasın haslar hası
Gülün, sümbülün, lalen ve dahası, dahası
Yüreğinde saklıdır, şehidanın nefesi
Toprağında misk-ü anber fışkırır, Ey İstanbul
Sana vurgun, sana ram, ezelden ecdadımız
İlelebet seninle, yaşamak muradımız
Geçmişini, şimdiye söyler, bizim yadımız
Yadigarlar yadigarı mücevhersin, İstanbul
Boğazında köprülerin, vuslat için kurulur
Dalgalar aşkını söyler, ne bıkar, ne yorulur
Başka söze ne hacet, sensen sana varılır
Sen derya içre derya, bir alemsin İstanbul
Sensizlik ne kelime, akla hayale gelmez
Böyle bir şeyi asla, akıllar bile almaz
Ayrılıktan söz eden, bizi hiçmi hiç bilmez
Sana göz diken gözler, yere aksın İstanbul
Yarenlerin seninle, nekadarda mutludur
Mehtabında muhabbet, sanki baldan tatlıdır.
Gecelerin sır dolu, sabahların kutludur
Seninle sende kalmak, ne güzel ey İstanbul
Köşe bucak dört yanın, sevenlerinle dolu
Sana özlemle hayran, o canım Anadolu
Senden geçiyor elbet, O’na varanın yolu
Sen bizim canımızsın, ey güzelim İstanbul
Seni seyretmek bile tesellidir, bu cana
Resimlerin sanki der; Haydi durma gel bana bana
Senden uzak durmaya bu can nasıl dayana
Beni de bas bağrına, ey cananım İstanbul
Kayıt Tarihi : 21.4.2006 11:40:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Türkan Aydın](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/04/21/ey-istanbul-41.jpg)
Alemi sarmış namın ne nazenin ne hoşsun
Her yanından bin bir renk bin bir ahenkle taşsın
Seni görüp sevmeyen, kendi haline şaşsın
Seni görmeden seven, nede çoktur İstanbul
Seni görmeyenler güzel gördüm demesin
Seni senden sormayan, seni bildim demesin
Sen binlerce avazı, besteleyen namesin
Seninle hemhal olan beri gelsin İstanbul
Tepeden tırnağa aşk, her zerrene işlemiş
Seni aşkın aşıkları, senden parça eylemiş
Senden uzak, seninle, esrara gark eylemiş
Nice yıllar yılı ey, ey nazenin İstanbul
Senin taşın elmas, elmasın haslar hası
Gülün, sümbülün, lalen ve dahası, dahası
Yüreğinde saklıdır, şehidanın nefesi
Toprağında misk-ü anber fışkırır, Ey İstanbul
Sana vurgun, sana ram, ezelden ecdadımız
İlelebet seninle, yaşamak muradımız
Geçmişini, şimdiye söyler, bizim yadımız
Yadigarlar yadigarı mücevhersin, İstanbul
Boğazında köprülerin, vuslat için kurulur
Dalgalar aşkını söyler, ne bıkar, ne yorulur
Başka söze ne hacet, sensen sana varılır
Sen derya içre derya, bir alemsin İstanbul
Sensizlik ne kelime, akla hayale gelmez
Böyle bir şeyi asla, akıllar bile almaz
Ayrılıktan söz eden, bizi hiçmi hiç bilmez
Sana göz diken gözler, yere aksın İstanbul
Yarenlerin seninle, nekadarda mutludur
Mehtabında muhabbet, sanki baldan tatlıdır.
Gecelerin sır dolu, sabahların kutludur
Seninle sende kalmak, ne güzel ey İstanbul
Köşe bucak dört yanın, sevenlerinle dolu
Sana özlemle hayran, o canım Anadolu
Senden geçiyor elbet, O’na varanın yolu
Sen bizim canımızsın, ey güzelim İstanbul
Seni seyretmek bile tesellidir, bu cana
Resimlerin sanki der; Haydi durma gel bana bana
Senden uzak durmaya bu can nasıl dayana
Beni de bas bağrına, ey cananım İstanbul
Türkan Aydın
TÜM YORUMLAR (5)