Sen ey Istanbul
Kavgalarin sehri
Simdi beyaz gelinlik icinde
Süzülen yarali güvercin
Kanatlari kirik
Hayelleri sönmüs yavrucuk
Ne Vapurlarin eski Vapur
Ne Martilarin coskulu
Her tarafin zindan icinde
Cevirmisler dört bir tarafini
Haramiler bezirganlar haydutlar
O güzel mavi gözlerin alkan icinde
Nasil unuturum
Seni ey Okmeydani,Tarabya,Gülsuyu
Ömrümün en uzun cefali yili
Akan catisiz yoksul gecekondu
Icimde sizlayan yaram
Pazar pazar dolastigim ekmek kapim
Ne cehennem ateslerinden geldik sana
Ne kasirgalar,ne karabasanlar yasadik
Feda ettik gencligimizin en güzel yillarini
Hos bir sevda ugruna
Simdi ne meydanlarin eskisi gibi coskulu
Ne bir mayislarin
Alinca kara haberi
Bagirsam sana avazim ciktigi kadar
Dibi görünmeyen kör kuyu
Kafessiz dünyanin yolcusu
Ah baba nasilda sevinirdin
Görseydin bugünkü halimizi
Dayanmadi yüregin bilirim
Tonlarca yükü tasidida
Tasiyamadi bizim yükümüzü
Ey sen Istanbul
Sen o eski Istanbul degilsin
Ay karardi isik vermiyor günesin.
Kayıt Tarihi : 17.12.2005 15:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!