Mavisi ablukaya alınıp
gasp edilirken gökyüzü,
nerelerdeydin ey insanlık?
Kutup yıldızı kurşunlanıp
cümle yıldızlar karartılırken,
ve gümüşi gözlere kan bulaşırken
söyle, nasıl dayandın ey insanlık?
Göğüs kafesimi daraltırken yüreğim,
hiç hesapta olmayan
zamansız can çekişmelerim
yıldırım gibi düşerken toprağa,
nasıl diri kalabildin ey insanlık?
Şimdi zamanı değil gitmelerin.
Terk edişlerin zamanı değil.
Böyle sorgusuz sualsiz,
böyle hesapsız nereye ey insanlık?
Sahipsiz yeşerir mi sanıyorsun,
dalında kurumaz mı tomurcuklar?
Bu gidişler boğar güneşi,
geceyi egemen kılar kaçışlar.
Cemre bu kadar yakınken toprağa,
buz dağlarına sığınmak,
yürekleri dondurmak niye?
Şimdi zamanı değil gitmelerin.
Avuçlarımızda karanfiller yeşertip,
boy vermenin zamanıdır ey insanlık!
Resul ÜSTÜN
Resul ÜstünKayıt Tarihi : 29.9.2008 12:27:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Deşifre Etme Yalnızlığımı (Ocak 2008--KORA Yayın)
![Resul Üstün](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/09/29/ey-insanlik-7.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!