Yâ Rab bela-yı aşk ile kıl âşîna beni
Bir dem bela-yı aşktan kılma cüdâ beni
Fuzuli
Gecenin bölünmüş yüzü
Bir tarafı yıldızlara gülümserken
Diğer yan siyahında özü,
Yaşlanmış gönüllerin,
Fondötenli suretleri,
Hayatın rengine tebessüm edemeyen
Ve tek suçlu onu ilan eden
Mağrurlaşmış boş bakışlar
Hiçliğin h/içinde,
Ne aşkın can halini bilmekte,
Ne dostluğa sırtını vermekte,
Ne şükr-ü zikretmekte,
Karşılığı olmayan,
Süslü kelimelere kanmakta;
Pansumanı olmayan yaraları,
Her yediği darbede hayata sebep bulmakta,
Oysa hayat ne güzeldir,
Çirkinleştiren insanlardır,
Her nefes aynıdır,
Ama kokusu farklıdır,
Kimi can dokunur,
Kimi nefsinde kaybolur,
Akıl sağlamasını sunamaz ise
Yaşanmışlığın,
Yandıkça doludizgin
Hep serinleyecek birileri
Ey İnsan!
Ya sana verilenleri,
Sen olana çevir dua et,
Ya nefsin akıbetinde ibret et
Suçlama başkasında kendi hatalarını
Sen sana yakışan elbisenin içinde
Sen sana yakışanı yap
‘Unutma ki! Sen boyalı ayakkabının modelindeki hoşnutsuzluğundan yakınırken, o ayakkabıları giyebilecek ayakları olmayanlar var
15.09.2011 - ANKARA
Hüseyin AkçamKayıt Tarihi : 15.9.2011 23:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!