Özümden verdim,
Etine,kemiğine,
kılcal damarlarına kadar erdim.
Koca bir dünyayı,
senin için yoluna serdim.
Ruhun ezelden,
Armağan yaratıcıdan,
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Teşekürler şiirinize. Herkes okusun isterim. Defalarca okusun da özümlesin anlatılmak isteneni.
Sevgi ve saygıyla,
Bu toprak ananın belkide son sözleri,
Geldiğin yeri unutma,
Gideceğin yeri anımsa.
Yok etme ki;
Var olasın.
Ey insan..! Kulak ver bu sese demek geldi içimden...
Sevgi ve Saygıyla
'Gelecek kuşaklara borçlu olduğun için git..'İşte bütün mesele burada. Gelecek kuşaklara olan borç nasıl ödenecek bilinmez. Tebrikler kardeşim. Başarılarınızın devamı dileğimle.
Suna Doğanay
Ey İnsan
Özümden verdim,
Etine,kemiğine,
kılcal damarlarına kadar erdim.
Koca bir dünyayı,
senin için yoluna serdim.
Ruhun ezelden,
Armağan yaratıcıdan,
Kutlusun,
Mutluyum seninle,
Çünkü özümsün.
Acıktın süt verdim,
Susadın su verdim,
Yatağın oldum,
Yorğanın oldum.
Sardım sarmaladım,
Çıplaktın giydirdim.
Koynumda yatırdım.
Büyüdün geliştin,
Emekledin üzerimde,
Yatıp oturdun günlerce,
Sevinçlerine,üzüntülerine,
Ortak oldum yıllarca.
Ayaklarıyın üzerinde durduğun o gün,
Sevdiklerinle,
Sevindim yürümene,
Üzerime basa basa,
Koşup zıplamana,
Elinde çöp benimle oynamana,
Çamurdan evler,bebekler yapmana,
Hep ama hep sevindim.
Tebessümün coşkum,
Hüznün kederim olurdu.
Düşmüyorsun artık,
Dizlerin kanamıyor.
Daha bir güçlü olman için,
Besinlerimle vitaminler verdim.
Sağlıklı bir İnsan oldun,
Düşünen ve ileriyi gören.
İNSAN,
Ne mutlu bana,
Ne mutlu sana.
Şimdi ne değişti,
Birdenbire bana karşı sertleştin,
Kötü davranmaya başladın,
Hükmetmek mi?
Güç gösterisi mi seni azgınlaştıran.
Neden,üzerime kilometrelerce,
asfalt döküyorsun.
Tenim yanıyor.
Neden nefes borularımı,
betonlarla kaplıyorsun,
Nefes alamıyorum.
Neden ormanlarımı kesiyorsun,
Yağmurlara karşı duramıyorum,
Eriyorum yok oluyorum.
Bıkmadın kesmeye,
Bak yağmurlarda yağmıyor,
Kurudu dudaklarım,
Bir damla suya hasret,
Ağır ağır ölüyorum.
Kuşlarımı öldürüyorsun,
Ne yaptılar sana.
Üzerime tonlarca zehir atıyorsun,
Boğuluyorum.
Kurutma göllerimi,
Zehirleme derelerimi,
Öldürme,
Koynumda yaşayan öbür çocuklarımı.
Mis gibi kokan ekmek,
Taze domates,salatalık,
İstemiyormusun,yokmu ihtiyacın.
Öyleyse neden?
En verimli yerlerimi evlerinle,
fabrikalarınla kapatıyorsun.
Git dağ yamaçlarına,
Kur evlerini,
Kondur fabrikalarını.
Zehirleme dünyamı,
Arıt tesislerini,Filtrele bacalarını,
Git İnsanoğlu git,
Kendi iyiliğin için git.
Yarınların için git,
Ödünç aldığın için,
Gelecek kuşaklara,
Borçlu olduğun için git.
Bunca zulmüne karşı,
Bir gün sonsuz uykun gelirse,
Gögsümde yatman için,
Sevğiyle kollarım açık,
Seni bekliyorum.
Darğın değilim.
Ey İnsan,
Bastın,ezdin,
Tekmeledin kazdın.
Yaktın yıktın,
Tükürdün üzerime ettin,
Sesimi çıkarmadım.
Ben seni sevdikçe,
Sen nefret mi ettin.
İstemesemde,
Seni çok sevsemde,
Sana zararım dokunacak,
Nefes almam için,
Gelecek nesiller için,
Bedenimin bazı noktalarından patlıyacağım.
Eğer o noktada üzerimdeysen,
Zarar göreceksin.
Bilki bu hata benim değil,
Senin olacaktır.
Ey İnsanoğlu,
Ben dünde topraktım,
Bugünde......
Oysa sen,
Medeniyet yolunda,
Yoketmeyi öğrendin.
Yok ettiğin ben gibi görünsemde,
Asıl yok olan sensin.
Bu toprak ananın belkide son sözleri,
Geldiğin yeri unutma,
Gideceğin yeri anımsa.
Yok etme ki;
Var olasın.
İshak Özlü
ne güzel bir tema islemissinizi siirinize kutlarim üstadim toprak ana herseyi verir karsiliksiz oysa bizler ne kadar koruyabiliyoruz onu duyarliliginizi candan kutluyorum saygilarimla hürmetler
UNUTMUYORUZ! YÜREĞİNİZE SAĞLIK
SAYGILARIMLA NEVİN ÖZVERİ
Gene bomba gibi bir şiir. Doğa düşmanları ve rant dostları da okuyabilse keşke. Tebrikler arkadaşım...
Ey İnsanoğlu,
Ben dünde topraktım,
Bugünde......
Oysa sen,
Medeniyet yolunda,
Yoketmeyi öğrendin.
Yok ettiğin ben gibi görünsemde,
Asıl yok olan sensin.
canım kardeşim kalemine yüreğine sağlık her yönüyla harika o duyarlı yüreğinden öpüyorum Yüce Allahın bize vermiş olduğu emanetlerin değerini şu doğası güzel dünyada nedense bilmez bir toplum olduk mal servet uğruna insan değerlerini hiçe sayanlar o zehirlerini bu doğaya katmaya hakkı varmı bunu ne yer kabul eder nede gök allah böylelerini islah etsin velhasıl insan insan olarak insan değerini bilmiyoruz10 puanı hakkıyla hak etmiş bu güzel şirini yürekten kutluyorum o güçlü kalemin var olsun gönül dolusu sevgi ve saygılar sunarım
Tuncay Akdeniz
Ey İnsan
Özümden verdim,
Etine,kemiğine,
kılcal damarlarına kadar erdim.
Koca bir dünyayı,
senin için yoluna serdim.
Ruhun ezelden,
Armağan yaratıcıdan,
Kutlusun,
Mutluyum seninle,
Çünkü özümsün.
Acıktın süt verdim,
Susadın su verdim,
Yatağın oldum,
Yorğanın oldum.
Sardım sarmaladım,
Çıplaktın giydirdim.
Koynumda yatırdım.
Büyüdün geliştin,
Emekledin üzerimde,
Yatıp oturdun günlerce,
Sevinçlerine,üzüntülerine,
Ortak oldum yıllarca.
Ayaklarıyın üzerinde durduğun o gün,
Sevdiklerinle,
Sevindim yürümene,
Üzerime basa basa,
Koşup zıplamana,
Elinde çöp benimle oynamana,
Çamurdan evler,bebekler yapmana,
Hep ama hep sevindim.
Tebessümün coşkum,
Hüznün kederim olurdu.
Düşmüyorsun artık,
Dizlerin kanamıyor.
Daha bir güçlü olman için,
Besinlerimle vitaminler verdim.
Sağlıklı bir İnsan oldun,
Düşünen ve ileriyi gören.
İNSAN,
Ne mutlu bana,
Ne mutlu sana.
Şimdi ne değişti,
Birdenbire bana karşı sertleştin,
Kötü davranmaya başladın,
Hükmetmek mi?
Güç gösterisi mi seni azgınlaştıran.
Neden,üzerime kilometrelerce,
asfalt döküyorsun.
Tenim yanıyor.
Neden nefes borularımı,
betonlarla kaplıyorsun,
Nefes alamıyorum.
Neden ormanlarımı kesiyorsun,
Yağmurlara karşı duramıyorum,
Eriyorum yok oluyorum.
Bıkmadın kesmeye,
Bak yağmurlarda yağmıyor,
Kurudu dudaklarım,
Bir damla suya hasret,
Ağır ağır ölüyorum.
Kuşlarımı öldürüyorsun,
Ne yaptılar sana.
Üzerime tonlarca zehir atıyorsun,
Boğuluyorum.
Kurutma göllerimi,
Zehirleme derelerimi,
Öldürme,
Koynumda yaşayan öbür çocuklarımı.
Mis gibi kokan ekmek,
Taze domates,salatalık,
İstemiyormusun,yokmu ihtiyacın.
Öyleyse neden?
En verimli yerlerimi evlerinle,
fabrikalarınla kapatıyorsun.
Git dağ yamaçlarına,
Kur evlerini,
Kondur fabrikalarını.
Zehirleme dünyamı,
Arıt tesislerini,Filtrele bacalarını,
Git İnsanoğlu git,
Kendi iyiliğin için git.
Yarınların için git,
Ödünç aldığın için,
Gelecek kuşaklara,
Borçlu olduğun için git.
Bunca zulmüne karşı,
Bir gün sonsuz uykun gelirse,
Gögsümde yatman için,
Sevğiyle kollarım açık,
Seni bekliyorum.
Darğın değilim.
Ey İnsan,
Bastın,ezdin,
Tekmeledin kazdın.
Yaktın yıktın,
Tükürdün üzerime ettin,
Sesimi çıkarmadım.
Ben seni sevdikçe,
Sen nefret mi ettin.
İstemesemde,
Seni çok sevsemde,
Sana zararım dokunacak,
Nefes almam için,
Gelecek nesiller için,
Bedenimin bazı noktalarından patlıyacağım.
Eğer o noktada üzerimdeysen,
Zarar göreceksin.
Bilki bu hata benim değil,
Senin olacaktır.
Ey İnsanoğlu,
Ben dünde topraktım,
Bugünde......
Oysa sen,
Medeniyet yolunda,
Yoketmeyi öğrendin.
Yok ettiğin ben gibi görünsemde,
Asıl yok olan sensin.
Bu toprak ananın belkide son sözleri,
Geldiğin yeri unutma,
Gideceğin yeri anımsa.
Yok etme ki;
Var olasın.
:::::::::::::::::::::::::::::::
Şair dostum,
Sizin de çok yakinen bildiğiniz ve aşina olduğunuz gibi, şair ufkumuzun vazgeçilmez mefkuresi ve başımızın savdası olan şiirin bir iç yapısının yanında bir de o iç yapıyı belirli bir şekle ve kalıba sokan dış yapısı vardır.
Şiirin iç yapısı, şairinin duygularının şekillendiği, iç dünyasının dış dünyaya tezahür ettiği ve dizelerle vücut bulduğu engin kelimeler hazinesidir.
İşte bu engin kelimeler hazinesi dış yapısı ile beraber bir şekle girip kemale ererek, mısralarda, dörtlüklerde kısacası şiirin kendisinde arz-ı endam eder yani o şiir güzeli görücüye çıkar.
Şiir mefhumuna giden bu yolda yürürken şiir güzelini okuyan ve onunla hemhal olan her bireyin onu farklı cihetlerle değerlendirdiğini, tabiri caizse '' keseri hep kendine doğru yonttuğunu '' müşahede ederiz. Bu da kanaatimce doğru bir vakadır. Çünkü okuyucu az çok kendini o dizelerde bulur, diğer bir deyişle kendini okumuş olur. Nasıl ki şiir içeriğinin idrak edilmesi her okuyana göre değişiklik arz ediyorsa, bu şiirlerin banileri şairler için de şiir mefhumunun tariflerinin değişiklik göstermesi yani farklı şiir tariflerinin olması bana göre gayet normaldir.
Size izlediğiniz bu aydınlık şiir yolunda başarılarınızın devamını dilerken, o güzel gönlünüzün derinliklerinden gelen enfes duygularla nice güzel eserlerin altına imzanızı atmanızı can-ı gönülden temenni ederim.
En kalbî selam ve hürmetlerimle...
.
Ayaklarıyın üzerinde durduğun o gün,
Sevdiklerinle,
Sevindim yürümene,
Üzerime basa basa,
Koşup zıplamana,
Elinde çöp benimle oynamana,
Çamurdan evler,bebekler yapmana,
Hep ama hep sevindim.
Tebessümün coşkum,
Hüznün kederim olurdu.
Tebrik ediyorum dostum.
Saygılar.
Özümden verdim,
Etine,kemiğine,
kılcal damarlarına kadar erdim.
Koca bir dünyayı,
senin için yoluna serdim.
Ruhun ezelden,
Armağan yaratıcıdan,
Kutlusun,
Mutluyum seninle,
Çünkü özümsün.
İshak bey kardeşim. Şiirin girişi bile bir hakikat yumağının anahtarı gibi .Hakikatleri bize şiir diliyle ve şair duruşunla anlattığın için hürmeytler ve saygılar...
Bu şiir ile ilgili 15 tane yorum bulunmakta