Ey Hüda, senden gelen her ne ise, başım gözüm üstüne
Mihnetim yok dünyaya, razıyım senden gelen nimete
Rızana ermeye muhtacım, yönüm kıblem, başım secdeye
Tekbirler yürümekte arşa, doksan dokuz ismin hürmetine
Ey Hüda kürrede bir zerre bu kulun, sana dua etmekte
Ya medetler gözyaşına gark olmuş, rızanı dilemekte
Yer gök zikrederken seni, aldanırsam şeytana, düşersem gaflete
Şerlerden sana sığınırım, doksan dokuz esman hürmetine
Ey Hüda göklerden inen Fatihalar, en sevgiliden gelen selam gibi
O Abdullah’ın yetimi, Ben de hasretten yanan o sevgilinin yetimi
Kavrulur bu can, yakan ateşi Özlem, rüyama gel sevindir, ey sevgili
İçimde ki bu aşkın ateşini söndür, doksan dokuz esman hürmetine
Ey Hüda en sevgiliyi öyle özledim ki, biliyorum o sevgilide özledi bizi
Vuslata erdiğim o gün bana bayram, ahsab-i kiramla gördüğümde seni.
Mahşer bile cennettir bana, şükürlerim olsun rabbime, kavuşturduğunda seni
Kürreden, zerreye, bütün şükürlerim sanadır, doksan dokuz esman hürmetine.
Ey Hüda mahyalarında ışıklar yanmakta, selalar okunmakta, gökyüzü ağlamakta
Gök kubbede âminler feryat etmekte, şehitler kerbeladan yola çıktı, yürümekte
Ram olmakta bu kulun, el açıp rahmetine muhtaç, senin merhametini dilemekte
Vuslata ermek sana kavuşmaktır dileği, nasip et doksan dokuz esman hürmetine
İlhan Keskin
9.10.2016
Saat:13.01 Ezan vakti bitti
Kayıt Tarihi : 9.10.2016 22:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!