Tüm karanlık çağları aydınlattı nurların!
Yer ile yeksan oldu sütunları Kisrâ’nın
Ateşi sönüverdi ateş perest küffârın
Sen gelince cihana ey Hazreti Muhammed
Yüzüstü yere düştü Kâbe’ye konan putlar
Sava’da yere battı küfürleşen umutlar
Sağnak sağnak boşandı müjdeleşen bulutlar
Sen gelince cihana ey Hazreti Muhammed
Semânın kapıları açıldı bir kez daha
Rahmetinle ıslandı yüreklerdeki vâha
Kâinat secde etti sevincinden Allâh’a
Sen gelince cihana ey Hazreti Muhammed
Sıcacık cemren düştü buz tutan gönüllere
Vasfını resmeyledik güllere sümbüllere
Melekler eşlik etti söyleşen bülbüllere
Sen gelince cihana ey Hazreti Muhammed
İbrâhim’in duâsı, Âmine’nin rüyâsı
Habîb-i Kibriyâ’sın, mü’minlerin sevdâsı
Nihayet tamamlandı peygamberlik dâvâsı
Sen gelince cihana ey Hazreti Muhammed
Saf saf olup melekler sana selam durdular
Nurdan kundağa sarıp Âmine’ye sundular
Ne mutlu şu ümmetin ulu devlet buldular!
Sen gelince cihana ey Hazreti Muhammed
Nûra gark oldu cümle semâvât ile zemîn
Çünkü sen idin gelen ey Muhammeddün’ül-emîn
Sona erdiği andı âlemdeki matemin
Sen gelince cihana ey Hazreti Muhammed (s.a.v)
Yrd. Doç. Dr. Recep Çetintaş
Recep ÇetintaşKayıt Tarihi : 10.12.2014 20:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)