Gazel oldu gönlüm
Hicran bağlarında
Ateşinle yandı bağrım
Hasret hasret koylarında
Ey, son eylül yanağından
Gamze gamze düşen güzel!
Seni gören göz, ne güzel
Seni konuşan dil, ne özel.
Sensizlik
Sınırlarımı aşıyor
Can dayanmıyor
Gönül avunmuyor
Çizgi dışı sevdan
Yüreğime
Kor gibi yapışıyor
Ey, en güzel isimlerle
Ötelerden gelen güzel!
Seni gören göz, ne güzel
Seni konuşan dil, ne özel.
Uyanma mevsiminde
Bir sayha gibi
Yankılanan güzel!
Umutlarımın ak özüne
Mahşer gibi düşen güzel!
Bir defa görebilmek
Bir defa huzuruna varıp
''Ben geldim efendim'', demek
Sonu gelmez arzulardan
İçime sevda sevda düşen güzel!
Seni gören göz, ne güzel
Seni konuşan dil, ne özel.
Her mevsimde
Bir başka güzelsin
Her gecede
Bir başka esersin
Ey, Andelib yüreğinden
Seher seher akan güzel!
Seni gören göz, ne güzel
Seni konuşan dil, ne özel.
En dipsiz sulara
Hoş kokular veren Anber
Varlığımızın nedeni
İki cihan güneşi
Gönül yurdumuza
Bir güneş gibi doğan
Şanlı Peygamber
Seni gören göz, ne güzel
Seni konuşan dil, ne özel.
Ardın sıra
Ağaçlar köklerini sürüdü
Ay utandı, ikiye bölündü
Bir hurma kütüğü feryat etti, inledi
Sular yürüdü dağlarında
Milyarlar yürüdü
Ey, en ferahlatıcı rüzgar gibi
Gönül yamaçlarına esen güzel!
Seni gören göz, ne güzel
Seni konuşan dil, ne özel.
Sevgin bitmez, azalmaz
Kopsa kıyamet
Seni anlatmak bize düşmez
Lütfen kabul et
Ümmet ordusuna
Bizi de buyur et
Ey, gözlerin nuru
Kalplerin süruru güzel!
Seni gören göz, ne güzel
Seni konuşan dil, ne özel.
Kayıt Tarihi : 31.8.2006 22:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!