Kulak asmadığın gönül kapında, gürzden
Yükselirken aşk naraları, titretirken ellerimi...
Görmez mi sanırsın ahvalimi, feryadımı?
Şah damarımdan daha yakın, olanı.
Nefesinden bir meltem sakinliği hasretimi.
Ah alır, şerre içerlenirsin; eyler gönül, avaresin.
Dizleri üzerine çökmüş, boynu kıldan ince bir çiçeksin.
Kumdan kalelerin içinde dünyan saklanır da neylersin?
Kıyısından tutunur, süzülür gam;
Var ile yok arasında noksan...
Terazinde şaşar, beşer gelgitte Araf'tan.
Lisanı dili geçmiş, lisan kendini arıyor insan.
Gönlüm, kabuk tutan sayfalara kanayan...
Özleminle, kollarında iki büklüm hüznüm.
Kirpiklerinden avuçlarına dökülüyorum;
Anne karnında unuttuğum huzurum,
Ateşler içinde yanan çocukluğumun,
Kül eden kimsesizliğim, suskunluğum...
Kayıt Tarihi : 1.11.2024 06:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!