Yaramazlık yapmak isteyenlere açık çağrıdır;
Yaşınız on sekizi geçmediyse; tavsiye etmem.
Yaramazlık yapmak isteyenlere kesin çağrıdır;
Eline yüzüne bulaştıranlardan, hiç hazzetmem.
Yaramazlık yapmak isteyenler, nasılda yakalandılar,
Hiç utanmadan, yüzleri kızararak iki adım öne geldiler.
Dudaklarıyla kendilerini ele verdiler,
Yaramazlık yapmak isteyenler, ne de güzeldiler.
Hainlik yapmak isteyenler kendilerini hiç belli etmediler.
Sinsice yaklaştılar… ceplerinden usulca çıkardılar.
Yüreklerinden usulca çıkardılar, hainliklerini.
Hainlikleri, ellerinde ışığa karşı parlayan silahlarını gölgeledi.
Yaramazlık yapmak isteyenler hainlerle karşılaştılar.
Hainler sinsiydi, yaramazları susturdular.
Dudaklar, kavgayı konuşmak için açılır dediler.
Dudaklar, aşkla kirletilemez.
Yaramazlık yapmak isteyenler şaşırdılar.
Nasıl oluyordu da; aşk, kavgadan kötü oluyordu…
Bilemediler!
Yaramazlık yapmak isteyenler saftılar.
Yaramazlık yapmak isteyenler korktular.
Aşk yenildi.
Yaramazlık yapmak isteyenler sustular.
Bir daha öpüşmek için dudaklarını uzatamadılar.
Hainlik yapmak isteyenler, sinsice ceplerinden çıkardılar.
Hainlikleri karşısında gölgelenen silahlarını.
Hainlik yapmak isteyenler yendiler.
Sonra bir güneş çıktı…
Yağmur, ahmakıslatana döndü…
Bülbül ses verdi…
Gül… güldü.
Yaramazlık yapmak isteyenler utandılar.
Güneşin altında, ıslanarak, bülbüle bakıp, güle uzandılar.
Hainler onları durduramadı.
Silahları aşkın karşısında donakaldı.
Yaramazlık yaptılar doyasıya…
Yârin yanağında, ağustos böceği misali.
Yaramazlık yapmak isteyenlere son çağrı…
Ne duruyorsunuz!
Kayıt Tarihi : 9.8.2006 00:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Utandım:) (İstanbul'da yaramazlık yapmak isteyen guruhtan mıyım acaba)
TÜM YORUMLAR (1)