Futbol maçlarında sürekli yenilen takımlar, küme düşer
İnsanlar iyi bilmediği oyunların hepsinde mağlup olur
Kumarda sürekli kaybedenler er geç iflas eder
Durmadan konuşan insanları, gün gelir kimse dinlemez…
Yeteri kadar galibiyet alan takımlar kümede kalır
Uzun süre maç yapmayan takımlar yenilgi yüzü görmezler
Hatta hep galip gelen takımlar gibi huzur duyarlar
Sık sık ortalarda görünmeyen, kendini özleten insanlar gibi…
Arada pas geçmek, her oyuna girmemek lazım
Çok konuşmamak, her etkinliğe katılmamak lazım
Herkesten selam, her tanıdıktan ilgi beklenmez
Bu duyarsız ortamda zaten kimse kendini, mecbur hissetmiyor…
Sevgi ve saygı azlığı, başını almış gidiyor
Kim kiminle gerçek dost, asla belli değil
Çünkü dostluk, “eski dostlar” şarkılarında kaldı
Sen birilerinin dostu isen, onlar da senin dostundur zaten
Yeni birilerini aramak, mevcut dostları kaybetmeye yol açabilir…
Herkesin çevresinde, bulunduğu topluluklarda
Yalan dolan içinde, sahtekâr, nankör ve küstah insanlar olabilir
Bu gibiler sürekli onur kırarlar ve hassas insanları küçük düşürürler
Onlarla hiç karşılaşmamak, çamura bulaşmadan geçip gitmek gibidir…
İnsana en büyük kötülük insandan gelir.
Yine de insanın insana ihtiyacı vardır diyor, filozof Alain…
İşte konuşacağımız, çay içeceğimiz, dost seçeceğimiz insan konusunda
Dikkatli ve tedbirli olmamız gereken husus budur…
Yoksa durmadan ayıkla pirincin taşını…
Veya yediğin pilavda, ağzına gelen taşlarla dişlerini kır….
Ey dost, mutlu olmak istiyorsan bunları da düşün…
25.4.2010
Erol GüngörKayıt Tarihi : 6.8.2012 12:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.