Ey Diyarbekir Diyarbekir!
Sen, acıklı türkülerin, güfte ve bestesisin
Sen, yediveren Muhammedi güllerin, destesisin,
Sen, şeref namus ve haya abidesisin,
Ve sen, güzel insanların, yaşama hevesisin.
Ey Diyarbekir, Diyarbekir!
Sen, fikri güzel, gönlü güzelleri, çok seversin,
Sen, ahde vefalıları, başına taç edersin.
Sen, mert ve yiğitleri, alnından öpersin.
Ve sen, sana hain olanları ise, ezip geçersin.
Ey Diyarbekir, Diyarbekir!
Sen, her yerinle, tarih kokarsın,
Sen, delikanlıları, fellik fellik, ararsın.
Sen, kadri kıymetini bilmeyenlere, gözü çok karasın.
Ve sen, hayırlı işlerde, en manidar kararsın.
Ey Diyarbekir, Diyarbekir!
Sen, Hamravat suyunla, meşhursun
Sen, biz yaşadıkça, bize gurursun.
Sen, üç günlük fani dünyada, sürursun
Ve sen, helal süt emmişlere, onursun.
Ey Diyarbekir, Diyarbekir!
Sen, şereflice yaşama, gayemizsin.
Sen, hayır ve hasanelerde, payemizsin.
Sen, sıkıntılı ve kederli anlarda, çaremizsin.
Ve sen, şehirlerimizin, en gösterişli remizisin.
Ey Diyarbekir, Diyarbekir!
Sen, asil atalarımın, yadigarısın.
Sen, insanların, en bahtiyarısın.
Sen, sevmeyi şiar edenlerin, yarısın.
Ve sen, yazın Ağustosunda, dağların karısın.
Ey Diyarbekir, Diyarbekir!
Sen, yirmiyedi sahabenin, diyarısın.
Sen, insanın, taşımaktan yorulmayan, barısın.
Sen, rengareng muhammedi güllerin, harısın.
Ve sen, insanı asla yakmayan, en şiddetli narısın.
Ey Diyarbekir, Diyarbekir!
Sen, insanın kemlik bilmeyen, gönlünde kor bir ateşsin.
Sen, kadri kıymetini bilinlere, çok hoş bir eşsin.
Sen, fakir fukarının sofrasında, bereketsin.
Ve sen, tarifsiz uhuvvet ve muhabbet fedaisisin.
Ey Diyarbekir, Diyarbekir!
Sen, asırların kurutamadığı, kardeşlik çeşmesisin.
Sen, yazın Temmuzunda, rüzgarların, çok serin esmesisin.
Sen, inanç abidesi insanların, en ihlaslı, besmelesisin.
Ve sen, yorgunlukları gideren, kuzuların, melemesisin.
Ey Diyarbekir, Diyarbekir!
Sen, gönülden gönle kurulan, en muhkem köprülersin.
Sen, koklanmaya doyulmayan, en nadide güllersin.
Sen, gülün açılmasını görmek için, çok dertli şakıyan bülbüllersin.
Ve sen, yarınlarından çok umutlu, dün ve bugünlersin.
Ey Diyarbekir, Diyarbekir!
Sen, Fatihalar ve Yasinler bekleyen, en asil ölülersin.
Sen, kurumuş, çatlamış, topraklarda bile, gül yetiştirensin.
Sen, sevgi ve kardeşlik duygularıyla, bilenensin.
Ve sen, sadece ve sadece rıza-i Lilah için, birbirine gidip gelensin.
Ey Diyarbekir, Diyarbekir!
Sen, sende yaşayanları, her daim, bir hoş edersin.
Sen, din, dil mezhep ayrımı yapmaz, herkese kıymet verirsin.
Sen, dostum dediklerinin yollarına, gül yaprakları serersin.
Ve sen, asil ve yufka yüreğinle, gün görmemişlere göz yaşı dökersin.
14/ Mart/ 2017
Kayıt Tarihi : 15.3.2017 08:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!