Ey Diyarbekir Diyarbekir 2

İbrahim Halil Demir
2060

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Ey Diyarbekir Diyarbekir 2

Ey Diyarbekir Diyarbekir!
Sendeki sevgi ve muhabbet, kardeşliğin örs ve çekiciydi.
Asil gönülleri mutlu eden, en manidar neşe ve sevinciydi.
Diyarbekir’li olmayanlar, bunları gördüğünde,
Anlata anlata bitiremedikleri, övgülerin övgüsüydü.

Ey Diyarbekir Diyarbekir!
Sendeki rahmani aşk ve sevgiler, gönüllerin zebercet işlemeli kolyesiydi.
Bereketli toprakların, şanı yüce Allah’ın bizlere hediyesiydi.
Tarihe mal olmuş yiğit ve mertliklerin,
Cennetlik olmanın muştusu, cehennem narlarından azad olmasının habercisiydi.

Ey Diyarbekir Diyarbekir!
Sendeki ahde vefalılık, yorgunlukları bir anda giderirdi.
Dost, dostunun ayıp ve kusurlarını, karanlık gece misali setrederdi.
Çok odalı evlerin bazalt taşlı avlularında zaman ,
Coşkun akan bir pınarın suyu gibi çar çabuk geçerdi

Ey Diyarbekir, Diyarbekir!
Endamı güzel gelinlik kızlar, kadınların meclisinde hayâ abidesiydi.
İnsanlıktan nasiplenenler, kimsesiz dul ve yetimlerin en güçlü sesiydi.
Sevgi, muhabbet, sadakat ve kardeşlik duyguları,
Aklıselim düşünen insanların, başından indirmediği en değerli fesiydi.

Ey Diyarbekir, Diyarbekir!
Sende doğmak, sende yaşamak, sende ölmek, şereflerin şerefiydi.
Suyunu içmek, havanı solumak, birine meftun olmak mert ve yiğitlik zaferiydi.
Seni sevmek, seni, sevmeyi bilen gönüllerde konuk etmek,
Sana sevdalı gözlerin feri, uğrunda ölüme gidenlerin ise aşk ve şevkiydi.

Ey Diyarbekir, Diyarbekir!
Sendeki gizemli hoşluğun, nadideliğin yoktu eşi benzeri.
Havana suyuna alışan, gitmez gidemezdi asla senden geri.
Yağlı kurşunlar bile öldürmezdi sana sevdalı olanı,
Ama bir anlık firakın, akıldan alır götürürdü serden seri.

Ey Diyarbekir,Diyarbekir!
Sendeki aşk ve sevda, tarihin sayfalarına altın harflerle yazılırdı.
Sana olan sevgi ve muhabbet, insanın insanlığını artırırdı.
Başka yerlerde Muhammedi gül bahçelerinde bile gezerken,
Gitmezdin gözlerin önünden, insanın şirin aklı sende kalırdı.

Ey Diyarbekir, Diyarbekir!
Sendeki ikindi meltemleri, yanan sevdalı bağırların hararetini giderirdi.
Körelmezdi kardeşlik kılıçları, en nadide sevgilerle bilendikçe bilenirdi.
Anlatılmayan özlemlerin, kesik uçlu kalemlerle yazılırdı.
Hevsel bahçelerinde, gül sevdalısı bülbüller, aşk ve sevdanın şakırdı.

Ey Diyarbekir, Diyarbekir!
Sendeki yanık sesler, en müzmin illetlere şifa verir, iyileştirirdi.
Bayramlar gelmeden, küs ve dargınlar birbirleriyle barıştırırdı.
Savunurdun her daim mazlumların hak ve hukukunu,
Zalim oğlu zalimlere, celalli ve haşin baktırırdı.

Ey Diyarbekir, Diyarbekir!
Sendeki kadirşinaslık, insanı bırakırdı kendine hayran!
Kavurucu sıcaklarda içilirdi lıkır lıkır koyun yoğurdundan yapılan ayran.
Çıkılırdı sevda desenli kapkara taşlardan yapılan surların üstüne,
Temaşa edildikçe doyulmaz olurdu nadideliğine seyran

Ey Diyarbekir, Diyarbekir!
Sendeki hoşgörü ve hüsnü zan, gönül kabesi olurdu.
Suyunu içen, havanı soluyan, fikri güzel gönlü güzelleri bulurdu.
Benim ben diyen, hiçbir babayiğit dayanmazdı firakına
Firaklarında, Muhammedi güller gönül vazosuna konulurdu.

Ey Diyarbekir, Diyarbekir!
Sendeki sadakat, insanın gönlüne neşe ve sürur doldururdu.
Kadri kıymetini bilmeyenler,er veya geç kuduz köpekler gibi kudururdu.
Sen, Sahabelerin, Nebilerin, Azizlerin, Peygamberlerin gönül otağısın
Senden uzaklarda yaşayanların gönüllerini, duman ile sis bürürdü.

Ey Diyarbekir, Diyarbekir!
Sendeki gözü karalık, mert ve yiğitlik, kitaplarının ana fikriydi.
Fikri güzel, gönlü güzellerin dillerinden, düşmeyen en manidar zikriydi.
Sımsıcak lavaş ekmeğin, ve hamravat suyuyla yapılan, taamların tadı tuzu,
Yerin göğün sahibine karşı, canı gönülden en ihlaslı şükrüydü.
21/Mart/2018

İbrahim Halil Demir
Kayıt Tarihi : 7.4.2018 12:07:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İbrahim Halil Demir