Ey Diyarbekir Diyarbekir 10

İbrahim Halil Demir
2046

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Ey Diyarbekir Diyarbekir 10

Ey Diyarbekir Diyarbekir!
Sen, her yeni gün doğuşunda, mazlumların, kimsesiz dul ve yetimlerin umutlarısın.
Sen, sana sevdalıların doksan dokuz esması olan şanı yüce Allah’a ettikleri en ihlaslı dualarısın.
Sen, tarihe mal olmuş, meşhur Evliya Çelebinin yaza yaza bitiremediği, övgü ve methiyelerisin.
Sen, uhuvvet, muhabbet ve sevgi mektebinde aşk ve şevkle anlatılan en manidar derslerisin.
Ve sen, gözü kara, çifte yürekli benim ben diyen mert ve yiğitlerin sevdalarısın.

Ey Diyarbekir Diyarbekir!
Seni sana, yazmaya doyamıyor, yazdıkça yazmak istiyorum.
Kem gözlülerin şerrinden, muhafaza olasın diye, yerin göğün sahibine canı gönülden dua ve niyaz ediyorum.
Suyunu içtikçe, yorgunlukları gideren, tertemiz havanı teneffüs ettikçe,
Cengâverlerin kılıçları misali, mahirce çok keskin bilendikçe bileniyorum.

Ey Diyarbekir Diyarbekir!
Sanat harikası kapılarından, seni temaşa etmeye asla ve asla doyulmaz.
Envaitürlü sevdaları konuk ettiğin, sevdalı gönlün vazosuna, dikenler konulmaz.
783 562 bin kilometre kareden oluşan, bu yalancı cennet vatan, karış karış gezilse bile,
Sen gibi tatlı, sen gibi hoş medeniyetler beşiği, başka bir şehir bulunmaz.

Ey Diyarbekir Diyarbekir!
Bu emanet can bu tende durdukça, seni her yerde aşk ve şevkle anlatacağım.
En manidar, en güzel cümlelerle, seni sana kesik uçlu kalemlerle yazacağım.
Bir anlık sende ayrı yaşadığımda ise,
Anlatılması çok zor, firak özlemlerinle, yanıp yanıp tutuşacığım.

Ey Diyarbekir Diyarbekir!
Buram buram tarih kokan surlarına, dünya âlem hayranlık üstüne hayranlık duyuyor.
Seni görmeyenler, sende yaşamayanlar, seni benden hummalıca soruyor.
Seni ve sende metfun sahabeleri, peygamberleri, Nebileri, Azizleri,
Her şeye Kadir olan şanı yüce Allah, hafız esması hürmetine korudukça koruyor.

Ey Diyarbekir Diyarbekir!
Sen, haddinden fazla vefalısın, vefasızları asla ve asla sevmez, bağrında barındırmazsın.
Sen, seni sevenlere, sırtını hiçbir zaman çevirmezsin.
Sen, özenle pişirilmiş, ince tırnaklı pidelerini iştahla yiyen, vefa abidesi insanlarısın.
Ve sen, ne pahasına olursa olsun, sana meftun olanları, namertlerin köprülerinden geçirtmezsin.

Ey Diyarbekir Diyarbekir!
Sen, çağ kapatıp çağ açan, tarih sayfalarına altın harflerle yazılmışların meftun olduğu, bereketli topraklarısın
Sen, kırklar dağında yaşanmış, sevdaları, kaleme alan en maharetli katiplerisin.
Sen, binicisini yarı yolda koymayan, uzağı yakın yakınları uzak eden, rahvan atların kişnemelerisin.
Ve sen, sevene sevdiğini anlatan, mert ve yiğitlerin ağzından düşürmediği, en acıklı türkülerisin.

Ey Diyarbekir Diyarbekir!
Sen, en şirin uykularım, en güzel rüyalarım. ve en muhteşem duygu ve düşüncelerimsin.
Sen, tarifi mümkün olmayan, beni ben yapan, manevi değerlerimi büyük bir içtiyakla yaşama şeklimsin.
Sen, yazın ağustosunda, yüreğimin hararetini dindiren meltemleri estiren ve bana bir ohh çektirensin.
Ve sen, günün yorgunluğunu, bir anda gideren, Aslı, Zühre, Züleyha, Şirin ve leylanın güzelliğisin.

Ey Diyarbekir Diyarbekir!
Sen, benim anam, sen benim babam, sen benim sırtımı dayadığım, ve sırlarımı paylaştığım kardeşimsin.
Sen, benim beş çocuğumun annesi, otuz iki yıllık, neşe ve üzüntülerimi paylaştığım eşimsin.
Senden ayrı yaşadığımda, düzensizleşen nabız atışlarımsın.
Ve sen, benim ahrette, mizanın önündeki, korku ile umut arası en yaman hal ve ahvalimsin.
12-15Ekim/2018

İbrahim Halil Demir
Kayıt Tarihi : 15.10.2018 14:31:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İbrahim Halil Demir