Dildar Şiiri - Derdi Dercan

Derdi Dercan
75

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Dildar

Firkatu hicranım bedenim harda,
Hazindir nigahım lisanım zarda,
Gözümde hasreti, yüreğim darda,
Dildarın aşkından giryan olmuşum.

Gülizar yüzlüdür, bakışı hicap,
Hüsnaver edalı, sanırsın serap.
Yar hünerli bir el; ben ise harap..
Ruşen ruhsarına hayran olmuşum.

Her bir parmağında birer marifet,
Fehminde dirayet, kalpte letafet,
Özü, sözü hoştur, dilde zerâfet,
Mualla huyuna mihman olmuşum.

Güldeste, papatya, reyhan gibidir.
Yasemin, menekşe, safran gibidir.
Nergis, lale, sümbül, peslan, gibidir.
Gülşen kokusuna bağban olmuşum.

Yeşiller kuşanmış naif endama,
Endamı da canım verir fermana,
Bir ferman ki feryat döker encama,
Şeklu şemaline sûzan olmuşum.

Muhakkak yakışır dildar ne giyse,
Bedesten alırsam hor gelir göze,
Işıyıp parlayan pek güleç yüze,
Zarif edasına ferhan olmuşum.

Gönlümün pınarı, yekta gülüdür.
Dilistan bağımın şen bülbülüdür.
Rengin vadilerin kır sümbülüdür.
Ceylan gidişine seyran olmuşum.

Allah'ım! çetin bir sevdaya düştüm.
Sevdadan amansız cefaya düştüm.
Cefadan kesreti belaya düştüm.
Yürek acısından viran olmuşum.

Dildarım! yandım ben aşkın közüne,.
Hayranım dilefruz şirin sözüne.
Vurgunum kaşına şehla gözüne.
İpek eşarbına ferzan olmuşum.

Dilim herdem ismin terennüm eyler.
Dimağım ol cismin tefekkür eyler.
Ah! müjganu çeşmin yadıma neyler.
Hilal kaşlarına hicran olmuşum.

Mektum bir aşığım sızlıyor bağrım.
Susamış, kurumuş dilim, damağım.
Su uzat ey saki! kandır dudağım.
Dilsuz sevdasına büryan olmuşum.

Dildarım, her iki gözümde nurdur.
Lalezar gülüşü tenimde kordur.
Cihanın neşesi onsuzken hordur.
Dilkeş nigahına handan olmuşum.

Şeyda bir bendeyim, mana yok kalde
Günlerim beyhude, ömrüm zevalde,
Mizansız, izansız perişan halde
Bekleyip durmaktan ziyan olmuşum.

Boğulup kalmışım göz girdabında.
Savrulup dururum pay turabında.
Çağlayan olup da söz pınarında,
Nüvaz nevasına revan olmuşum.

Dildarın derdinden hayatım heder,
Allah'ım! bırakmaz yakamı keder,
Yediğim, içtiğim zehirden beter..
Gönül zindanında katran olmuşum.

Ben seyranındayım o beni bilmez.
Başkaca güzeli kör gözüm görmez.
Ben yanarım lakin o beni sezmez.
Dilimin bağından noksan olmuşum.

Bazen hoyrat eser sevda yelleri,
Harap eyler o nazenin gülleri.
Boynu bükük lale eyler tenleri,
Kırılan canlara figan olmuşum.

Dildar dertlerini gizlice çekmiş.
Hazin hallerini rabbe arzetmiş.
Kalbinden gözüne yağmurlar sinmiş.
Akan gözyaşına nalan olmuşum.

Benim gibi o da murat almamış.
Semasını siyah bulutlar sarmış.
Hazin yüreğinde avazım kalmış.
Haşin çilesine duman olmuşum.

Ömrü hayatını cevre bürümüş.
Gönül defterini çekmiş dürümüş.
Kederine sûrur perdesi örtmüş.
Gönül yaresine ayan olmuşum.

Ömür sermayesi şayet dolmazsa
Gönül bahçesinde güller solmazsa
Bir de çaresizlik kolum tutmazsa
Narin ellerine yeksan olmuşum.

Deli gönül sen hiç etme intizar,
Matemin deminde kalır mı bahar?
Figan eyle, senin faslın sonbahar.
Gazel mevsiminde payan olmuşum.

22/12/19

Derdi Dercan
Kayıt Tarihi : 7.9.2022 01:30:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Bu şiirdeki yâr kavramı hikayesi tamamen hayal ürünüdür. Buradaki esas amaç; gerçek yâr olan Hakk Teala'ya varabilme adına, sınav yeri olan bir dünyadan O'nun(cc) huzuruna pürpâk bir ruhla çıkabilme noktasında insana eşlik edecek bir yardımcıya hacet duyma kaynaklıdır. Yoksa sadece nefsanî duygularını gidermek ve beraber dünyaya meyletmek maksatlı değildir. Geçici bir dünyada kalıcı hasarlar bırakmamak en doğru olanıdır. Hele hele namahrem olan biriyle kafe köşelerinde karşılıklı kahve yudumlamak yada tenhalarda buluşmak hiç değildir. Hem bunlar bir müslümana yakışacak ve tasvip edilecek türden şeyler değildir.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!