Neşeyle, giriyorum ilk derse.
Gözleri parlıyor,
Sanki bir çiçek Ayşe.
Hemen kendini gösteriyor,
Kıpır kıpır,
Pırıl pırıl bir Adnan.
En arkalarda İrfan,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
İsmail Bey; Şiiriniz çok hoşuma gitti.Meslektaş olduğumuz için dizelerdeki duyguları farklı bir ruhla hissedebiliyoruz.Elinize,beyninize kaleminize sağlık.
Kanat Turgay- Akhisar
Gözleri parlıyor,
Sanki bir çiçek Ayşe.
Hemen kendini gösteriyor,
Kıpır kıpır,
Pırıl pırıl bir Adnan.
Çok güzel bir şiir
Şiiri bir yaşamının 30 yılını çocuklara adamış bir emekli öğretmen olarak daha ayrık, daha duygusal, daha başka bir ruh atmosferi içinde okudum.
Sonra o mesleğimde geçirdiğim yıllarım ,o yıllardan günlüklerime düşen portreler,onlarla ilintili çoğu dramatik öyküler geliverdi usuma.
Anlatmaya kalkışmak yüreğime yük...
Ama Sayın TEKTEKİN'in bu şiiri yazarken geçmiş/şimdi bağlamında hangi atmosfer içinde olduğunu biliyorum.
Galiba biz öğretmenleri genelde tüm insanlardan,özelde ise öteki mesleklerde olan ayrıcalıklı kılan da bu.
Derin bir duygusallıkla ayrılıyorum şiirden.
Kutluyorum Dost.
Erdemle.
Baba yok İrfan’da.
Çalışıyor gurbette.
Biçare anne,
Fırtınalar, boranlar içinde,
Dert yumağına dönmüş,
Bir yer evinde.
Durmadan daldığı hayalleri,
Bazen umutlu, bazen umutsuz
Yaşıyor kendi halinde.
İrfan sevilmiyor değil,
Seviliyor görünüşte.
Sorunlar büyük, dertler çığ,
Sebep çözümsüzlükte.
Kaldım tam bir girdapta,
İçin için, sessizce
Başladım mırıldanmaya…
Sevgili dost,
Bu güzel ve anlamlı çalışmanızı severek okudum.
Kutlarım değerli dostumu.....Emeğinize,yüreğinize sağlık...
Güzeldi......Başarınız daim olsun....şiirle kalın...
Saygım emeğinize ve sizedir......
Okadar güzel bir şiirki hocam üç sefer okudum adeta kendimi irfanın yerine koydum zizide değerli öğretmenimin yerine siz öğretmenlerimiz okadar iyi yüreklisinizki tarif edemem sınıfta bir garip görüsünüz yardımcı olursunuz ve bir baba gibi kızarsınız hocam hiç üzülme irfana kızdım diye sizin hakınız ödenmez.malesef ülkemiz insanların bir çok ferdi irfan gibidir gariptir garibe bağırmakta güçe gider tabi garibi bilenin gücüne gider hocam yüreğine sağlık diyor ve bu güzel şiiri ve sizi alkışlıyorum selamlar tekrar okumak için sayfama alıyorum...
Kutluyorum-hocam-o güzel yüreğinizi-emeğinizi bilincinizi- çabanızı-kutlarım öğretmenim- saygılar..
Dehşetle kutluyorum sayın şair...Sonsuz saygılar sunuyorum...Sadece bir şiir sever olarak değil,bir öğretmen olarak da...
şık duran bir şiir olmuş, izlemleyenin gözünden... kutlarım.
Elleri öpülesi öğretmenlerimiz.. İyi ki varsınız .
Güzel kaleminiz ve duyarlı yüreğiniz için teşekkürler.
Size sonsuz saygılar öğretmenim.
Bir öğrencisinin, ruh dunyasını ve onun okuyup karaklıkları aydınlatmasını isteyen başka hangi yürek olabilirki? Öğretmeninden başka...Şahsınızda tüm öğretmenlerimizin o güzel yüreklerini öpüyorum...Saygımla...++
Bu şiir ile ilgili 14 tane yorum bulunmakta