Ey çoban, izin ver peşinden geleyim...
Yardımcın olayım, çoban çırağı olayım.
Senin gibi taşıyayım ağır bir koyun derisini
Ellerimde, taşıyacağıma ağırlıksız bir kalemi,
Eğri büğrü bir çoban asası taşıyayım.
Bana diş bileyen çoban köpeklerine söyle
Daha dostça davransınlar bana
Sevgilim, bir günün ortası şimdi
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Devamını Oku
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Ey çoban, izin ver peşinden geleyim...
Senin gibi, gece bastırdığında yakayım
Obur bir ateşi,
Besleyeyim onu, ta ki güneş
Göğe atana dek ışıklarını.
Ey çoban, izin ver peşinden geleyim...
Bu eseri çevirene de yazana da kutluyorum.Kalabalıkdan bunalmış bir insanın kendini tabiatın koynuna atma arzusuyla tutuşan bir yüreği konu almış.Çok beğendim. Yazanın yüreğine. Kaleme alanında kalemine sağlık. Sayğılarımla. Erol Sagun.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta