Ey çoban, izin ver peşinden geleyim...
Yardımcın olayım, çoban çırağı olayım.
Senin gibi taşıyayım ağır bir koyun derisini
Ellerimde, taşıyacağıma ağırlıksız bir kalemi,
Eğri büğrü bir çoban asası taşıyayım.
Bana diş bileyen çoban köpeklerine söyle
Daha dostça davransınlar bana
Çiçekli badem ağaçlarını unut.
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Devamını Oku
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Ey çoban, izin ver peşinden geleyim...
Senin gibi, gece bastırdığında yakayım
Obur bir ateşi,
Besleyeyim onu, ta ki güneş
Göğe atana dek ışıklarını.
Ey çoban, izin ver peşinden geleyim...
Bu eseri çevirene de yazana da kutluyorum.Kalabalıkdan bunalmış bir insanın kendini tabiatın koynuna atma arzusuyla tutuşan bir yüreği konu almış.Çok beğendim. Yazanın yüreğine. Kaleme alanında kalemine sağlık. Sayğılarımla. Erol Sagun.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta