Ey Beyoğlu, istiklalin ne kadar dar senin,
Birine çarpmadan yürünmüyor, nedense.
Akıyor bütün selin kapkara bir tünele.
Ey Istiklal, çiçeğin ne kadar renkli senin,
Azap çekende var, sevda çekende,
Esrar çekende var, her ikisinden de.
Erkekler dolaşır caddelerinde, ve kadınlar,
Erkek doğup erkekle yaşayanda var.
Ey Istiklal, ne mozaik sendeki,
Kaval çalanda var, arya çalanda,
Ve çanta çalanda var, bir tüp baliye...
Duacıların ne kadar çok senin,
İstavroz çıkaranda var, amen diyende.
Hu çekende kalmışmıdır bir köşende.
....
Ey güzelim Istiklal, nefs kalabalığı,
Yorgun bir kentin, ağa düşmüş balığı.
Özden kurtlanmış peynir, kenarı olsa kes at.
Önümdeki istitlal kendi özüme tezat.
Kurtarılmış bir kentin esir düşmüş konağı.
Kılıcın efendisi kültürün oyuncağı.
Su yanar utancından, gök ağlar, toprak titrer,
Yok olan bir kültürle, yok oldukça yiğitler.
On üç yaşında bir kız emzirir zinasını,
Şerefsiz; şerefliye! satıyor karısını...
Ey güzelim Istiklal, erimişin bitmişin.
Toprağın parsellenmiş olmuş düşmanına mal,
Kültürünü taşıyan kalmamış bir tek hamal..
Ey güzelim Istiklal, bakmazmısın aynaya,
Milmi var gözlerinde, ne susuyorsun hala,
Rahatsız etmiyormu tepinenler, bağıranlar.
Yaşıyorum sandıkça yaşamdan ayrılanlar.
Ey güzelim Istiklal, terk etmek var seni ya!
Ecdadımın elleri olmasa ayağımda...
Yarın ben ne derim, Fatih’e, Hasan’lara,
Tophane yokuşundan gemi kaydıranlara.
Ne yapayım söyle diriltmek için seni,
Canına kan lazımsa, al kullan bu bedini..
Başka ne vereyim ki, bir canım var sadece
Oda bu ızrıraptan eriyor, gün geçtikçe.
Uyuduğun yetmez mi? . Bunca yıl, bunca sene.
Bu kadar suskun durmak yakışmıyor cüssene.
Kaldır şimdi başını, vur yumruğu masaya,
Dinlenmiş gür sesinle haykır yine dünyaya.
YAVUZ SENSİN, MURAT SEN, SÜLEYMANSIN, FATİHSİN.
GÜCÜNÜ BİLİR HERKES, AMA SEN BİLMELİSİN....
EKİM/2002
İSTANBUL
Kayıt Tarihi : 29.3.2004 13:52:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Yusuf Dağıtmaç](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/03/29/ey-beyoglu.jpg)
Ne diyordu üstad;
Hayattan canlı ölüm,günahtan baskın rahmet
Beyoğlu tepinirken,ağlar Karacaahmet.
ince eleyip sık dokunmuş bir gözleme
yürekden hissedilen geçmiş özlemi nakşedilince ortaya Beyoğlu'nun içler acısı bu günü serilmiş...
Harika bir anlatım, gerçekçi bir şiir...
Ders almasını bilene...
nerde eski İstiklal?
nerde eski İstanbul Efendileri?
yüreğine sağlık...
kelimelerine bereket...
ŞiirCan Kardeşimin....
dostlukla :)
Hür...
Bugün duyulmuyor artık, o alkışlar neden
Nedir bizi özümüzden uzaklaştıran neden
Bu halimizdir beni gece gündüz kahreden
Ne yazık ki günümüzde benzedik ecnebiye
Evveli, hep rehber edinirdik büyüklerimize
Günümüzde bozulduk döndük sanki deliye
Durum vahim, Rab sonumuzu hayır eyleye
B. Tunca/18.03.2004-03.18
Hey Dost,
Izdırabın ızdırabımdır
Sözlerin taşdan ağırdır
Ama muhatapların sağırdır
Belki duyan olur, bağır dur
Tebrik eder, başarılar dilerim
TÜM YORUMLAR (5)