Seni bildim bileli,
ey balçık dünya,
başıma nice belâlar geldi,
nice mihnet, nice dert.
Seni sırf belâdan ibaret gördüm,
seni sırf mihnetten, dertten ibaret.
Sende; ben, kutba giden bir geminin sergüzeştini,
Sende; ben, kumarbaz macerasını keşiflerin,
Sende uzaklığı,
Sende; ben, imkansızlığı seviyorum.
Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine
Devamını Oku
Sende; ben, kumarbaz macerasını keşiflerin,
Sende uzaklığı,
Sende; ben, imkansızlığı seviyorum.
Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine
Mevlana Celaleddin Rumi' yi rahmetle anıyorum. Bu coğrafyada Mevlana Celaleddin Rumi ve benzerleri birer değer olarak kabul edilir. Asırlar önce Allahın rahmetine kavuşmuş bu değerleri bunca zamandan sonra tekfir ederek, çeşitli olumsuzluklarla ilişkilendiren zihniyete mensup şahısları Allah ıslah etsin diyorum.
Okumadığımı nerden biliyorsun bayım?
Belki senin adını dahi duymadığın nice eserleri okumuşumdur?
Herkes Mevlâna'yı da biliyor, diğer nice alimleri de. Dileyen dilediğine itibar eder...
Hadi git şimdi biraz ötelerde başkalarıyla fikir yarıştır...
Seninle kaybedecek vaktim yok!...
Cihat Hoca, ben hainliği hiç bir ırka bağlamadım, bağlamamda.
Mevlana'ya ARAP diyenler var, ben Türkoğlu-Türk'tür dedim.
Ayrıca nice Tarikat Liderleri Türk'tür, amma ve lakin bir çoğu
Vatan hainidir. Son Padişah Vahdettin hem Anadan, hem de
Babadan Tüktür. Gel gör ki kendisi milli bir haindir...VESSELAM
İsa da Musa da Muhammed-s.a.v.- de Lisan-ı Nebevi'de "AHRETİN TARLASI" olarak tavsif edilen bu dünyada yaşadı ve öldü Günay bey. Yoksa İsa Nebi, bir kısım hurafeci şeyhlerin ve yarım hocaların dediği gibi Göğün üçüncü tabakasına çekilip de orada hayat falan sürmüyor. Onun kıyamete yakın yeryüzüne inip dünyayı ıslah edeceği de kuyruklu bir yalandır. Çünkü Maide suresinin 116. ve 117. ayetlerinin beyanlarında onun çoktan öldüğü gayet net bir şekilde ifade ediliyor.
Vezir bey, siz Celaleddin er-Rumi denen o zatın yedi ciltlik Mesnevi'ni baştan sona kadar okusaydınız, onun ne kadar sapık bir herif olduğunu ayn el-yakin olarak müşahede eder ve onun lehine olarak tek kelam etmezdiniz. O Tevrat'ın Misna'sının taklidi olan Mesnevi yirmi küsur tane müstehcen hikaye içeren bir kitaptır ve Konya Selçuk Üniversitesi dinler tarihi profesörü olan Mikail Bayram'ın beyanlarına göre oradaki yüz kızartıcı hikayelerin hicvettiği şahıs Putperest Moğollara karşı savaşan Nasreddin hoca yani Ahi Evran'dır. Aynı tarihçi bu zatın Ahi Evran'ı ve Eşini suikast ile katlettirdiğini de söylüyor. Dahası bu er-Rumi denen şahsın, Ahi Evran'ın yanında işgalci Moğollara karşı savaşan ve şehid düşen öz oğlunun naaşını da sırf Moğolllara karşı savşatığı için yaktırmıştır. Mikail Bayram hoca, "Ben Nasreddin Hocanın depoya atılmış vaziyetteki ona yakın Farsça kitabını Türkçe'ye tercüme ettim ve bunlar Üniversite kütüphanemizde okuyucularına arz edilmiş durumdadır" diyor.
Ayrıca; Bir insan Türk olunca hainlik ve ajanlık ve de sapıklık yapmıyor mu? İstihabarat teşkilatımızın ve emniyet güçlerimizin yakalayıp hapsettirdikleri onlarca hatta yüzlerce hain 'in hepsi de yabancı mıdır? Bu iş iman ve ahlak meselesidir Vezir bey. Irkla, soyla, sopla bir alakası yoktur.
*** MEVLANA CELALEDDİN RÜMİ ***
--1207 de Afganistan'da Dünya'ya gelmiştir. Kendisi Türk oğlu Türk'tür.
1275 de Konya'da merhum olmuştur. Kendileri Fars Tasavvufçu ve sufi
bir Şairdir. Şiirlerinde çok nadir kullanmıştır. Bu yüzden Türk Tarihçilerce
zaman-zaman taşa tutulmaktadır.
--DİN Tarihi Hocalarından Mikâil Bayram Hoca yazılarında Mevlana için,
bir Moğol ajanıdır demiş. Ve dahası onun toplumda hoş karşılanmayan
tuhaf ilişkiler içerisinde olduğunu dile getirmiştir.
--Her yıl ölüm günü vuslat günü anlamına gelen ŞEB-İ ARÜS olarak
Milletçe kutlanmaktadır. Siyasal Akvamda, özellikle SAĞ cenah her
seçimde Mevlana'yı Siyasi bir malzeme olarak kullanmaktadırlar...
Hatta mevcut İktidar her yıl ŞEB-İ ARÜS kutlamalarına katılıp ŞOW
yaparlar. Her türlü Dini aktiviteleri seçim yatırımı olarak kullanırlar.
--Mevlana ve onun gibi tasavvufçuların her dediği ve her davranışı
doğrudur diyemeyiz. Çünkü her türlü Alim-Şair, yazar ve çizerler
Tarihsel devinimde konjoktürel olaylardır...VESSELAM.
-------OZAN ÇAKIROĞLU-------
Vezir bey, siz Celaleddin er-Rumi denen o zatın yedi ciltlik Mesnevi'ni baştan sona kadar okusaydınız, onun ne kadar sapık bir herif olduğunu ayn el-yakin olarak müşahede eder ve onun lehine olarak tek kelam etmezdiniz. O Tevrat'ın Misna'sının taklidi olan Mesnevi yirmi küsur tane müstehcen hikaye içeren bir kitaptır ve Konya Selçuk Üniversitesi dinler tarihi profesörü olan Mikail Bayram'ın beyanlarına göre oradaki yüz kızartıcı hikayelerin hicvettiği şahıs Putperest Moğollara karşı savaşan Nasreddin hoca yani Ahi Evran'dır. Aynı tarihçi bu zatın Ahi Evran'ı ve Eşini suikast ile katlettirdiğini de söylüyor. Dahası bu er-Rumi denen şahsın, Ahi Evran'ın yanında işgalci Moğollara karşı savaşan ve şehid düşen öz oğlunun naaşını da sırf Moğolllara karşı savşatığı için yaktırmıştır. Mikail Bayram hoca, "Ben Nasreddin Hocanın depoya atılmış vaziyetteki ona yakın Farsça kitabını Türkçe'ye tercüme ettim ve bunlar Üniversite kütüphanemizde okuyucularına arz edilmiş durumdadır" diyor.
Ayrıca; Bir insan Türk olunca hainlik ve ajanlık ve de sapıklık yapmıyor mu? İstihabarat teşkilatımızın ve emniyet güçlerimizin yakalayıp hapsettirdikleri onlarca hatta yüzlerce hain 'in hepsi de yabancı mıdır? Bu iş iman ve ahlak meselesidir Vezir bey. Irkla, soyla, sopla bir alakası yoktur.
Cihat Hoca, ben hainliği hiç bir ırka bağlamadım, bağlamamda.
Mevlana'ya ARAP diyenler var, ben Türkoğlu-Türk'tür dedim.
Ayrıca nice Tarikat Liderleri Türk'tür, amma ve lakin bir çoğu
Vatan hainidir. Son Padişah Vahdettin hem Anadan, hem de
Babadan Tüktür. Gel gör ki kendisi milli bir haindir...VESSELAM
Bir Müslüman için hak mihenk ancak Kur'an'daki muhkem ayetlerin beyanları ve Resulullah-s.s.v-'in tatbiki sünnetleridir bayım. Bu iki kudsi ölçüye uymayan cümle beyanlar ve küllü davranışlar batıldır ve sapıklıktır ki, bu senin evliya sandığın şahısların hem bir çok beyanları hem de bir çok davranışları asla bu bahsini ettiğim kadim kıstaslara uymuyor. Yani bunların tümü de Kur'an'ın ehl-i dalalet dediği kişilerdir! Bunları bilebilmen için önce Kur'an'ı sonra da sahih sünnetleri mana meal hatmetmen gerekir.
Okumadığımı nerden biliyorsun bayım?
Belki senin adını dahi duymadığın nice eserleri okumuşumdur?
Herkes Mevlâna'yı da biliyor, diğer nice alimleri de. Dileyen dilediğine itibar eder...
Hadi git şimdi biraz ötelerde başkalarıyla fikir yarıştır...
Seninle kaybedecek vaktim yok!...
Evet kardeşim, tasavvuf bir felsefedir ve Allah'ı ana yasası olan şeriatla uzaktan, yakından bir alakası yoktur. Tasavvuf, Uzak doğunun, Orta doğunun, Afrika'nın, Orta Asya'nın ve Batının batıl dinlerinin sapık inançlarının mezcedilmiş halidir. Onun için, Kur'an'ın bir çok muhkem ayetine ve Resulllah'ın yüzlerce sahih hadisine muhalif beyanlar içermektedir. Bu felsefeyi benimseyen ve İslam alemindeki ayet hadis bilmezlere pazarlayan Şeyhler, Ya Kefere devletlerin bizzat ajanları ya da o ajanlar tarafından kullanılan maşalardır. Mesela: İmam-ı Rabbani denen zat, Hindistan'da Babür şah döneminde İngilizlere ajanlık yapıyordu. Celaleddin er-Rumi denen zat, Selçuklular döneminde Şamanist Moğollara ajanlık yapıyordu. Onun için, Moğollarla savaşan Nasreddin hocaya ve eşine su-i kast yaptırıp öldürtmüştür. Dahası, Nasreddin hoca ile Moğollara karşı savaşırken şehid olan öz oğlunun naaşını, Moğollarla savaştı diye yaktırmıştır. Kendisi gibi Mecusi bir ajan olan Şems-i Tebrizi ile olan sapık ilişkileri dolayısıyla müritleri ve öz oğlu tarafından eleştirilmiş, daha sonra da o sapık Şems-i Tebrizi yine müritleri tarafından öldürülmüştür.
Günümüzde de, Kıbrıs'ın meşhur şeyhi Nazm-i Kıbrisi denen zat bir İngiliz ajanıydı. Yine Adnan Oktar denen kişi bir MOSSAD ajanı idi. Fethullah Gülen bir Amerikan ajanı idi. Kırk sene kitaplarını okuyup talebeliğini yaptığım Said Nursi'nin de bir Amerikan ajanı olması çok kuvvetlidir. Çünkü onları (Nurcuları) İngilizler ve Almanlar organize ediyorlar. Ben bunları görünce onları terk edip Kur'an'a ve Sünnet-i Seniyeye dört el ile sarıldım.
Geçenlerde bir MOSSAD üst düzey yetkilisi, "BİZ SADECE TÜRKİYEDE YETMİŞ TANE TARİKATI FİNANSE EDİP YÖNETİYORUZ." demişti.
Nur Nur rumuzlu hamfendinin de dediği gibi, eğer bir zat, dünyada Resulullah-s.a.v-'den fazla rağbet görüyorsa ve onun abuk sabuk beyanları, Allah'ın kelamı olan Kur'an'dan fazla ilgiye mazhar oluyorsa, bunun altında bir bit yeniği olduğu kesindir! Çünkü, Bizzat Rabbimizin ifadeleriyle "Sözlerin en güzeli ve en doğrusu, Allah'ın sözü olan Kur'an'dır." Yine Rabbimizin beyanlarına göre "Alemlere rahmet olarak ve nur saçan bir kandil olarak gönderilen son peygamber, Muhammed-s.s.v-'dir." Bu ilahi beyanlara rağmen dünyanın üçte ikisi Kur'an'a karşı çıkıp onu yakarlarken ve Resulullah hakkında çirkin ifadeler kullanıp ona olmadık hakaretler ederlerken, dinler tarihi hocası Mikail Bayram hocanın dediğine göre bir Moğol ajanı ve Nasreddin hoca ile eşinin katili olan bu sapık şeyh ve kendilerini ilah sanan öteki sapık şeyhler bütün dünya kafirleri ve müşrikleri tarafından göklere çıkarılıyorlarsa bunda, bize göre bir değil, binlerce bit yeniği vardır!
Bize Rab olarak Allah, Kitap olarak Kur'an, Din olarak İslam, Resul ve önder ve de Üstad olarak Muhammed-s.a.v- kafi ve vafidirler. Dileyen, kendilerini ilah yerine koyan bu sapık şeyhlere tabi olur dileyen de, kadim İslam'a ve değişmez değerlerine sahip çıkar. Kimin haklı kimin haksız olduğunu hesap gününde hep beraber göreceğiz!
Seni bildim bileli,
ey balçık dünya,
( seni bildim bileli ey insan)
başıma nice belâlar geldi,
nice mihnet, nice dert.
Seni sırf belâdan ibaret gördüm,
seni sırf mihnetten, dertten ibaret.
( seni hep isyankar gördüm)
İsa'nın yurdu değilsin sen,
yayıldığı yersin eşeklerin.
( gökyüzü değilsin sen, balçıktan yaratıldın neyinle böbürleniyorsun)
Bana vermedin bir yudum tatlı su,
sofranı yaydın yayalı.
( bana vermedin; vurdumduymaz, keyifli, umursamaz tatlı bir ruh! Dünya’ya geldiğimden beri)
Ancak bu kadarını yorumlayabilirim çünkü onu anlamak çok zor. Yorumlamak çok zaman. Şiir muhteşem metaforlarla örülmüş. Asla okunduğu kadar sade değil. Mevlana tanıdığım en büyük felsefe ustalarından biridir.
Şiirin tamamını yorumlasam ortaya insan, ruh, Allah ve dünyanın hayatı çıkar ortaya. Bu şiirde şirk falan yok! Tam bir teslimiyet var. Derin bir şiir derin de yorum ister.
Allah rahmet etsin bize de onun zerresi kadar bilgi nasip etsin.
Bu şiir ile ilgili 27 tane yorum bulunmakta