Ey Ayasofya!
EY! AYASOFYA
Ey Ayasofya!
Feryat ile ızdırabın incitir yürekleri
Gönüller sabırsız, haykırır özlemini
Şimdi hasretle sana gelirim
Fark eder mi acı hatıralarla gelen sevincini
Ve ben nasıl unutabilirim
Seksen altı yıldır darılan kalbini
Şimdi telafi eder mi tesellim
Açılan kapıların kırılan zincirlerini
Ağır gelse de hafifletir mi sözlerim
İslam ile kavrulan rengini
Müjdeyle biten tutsaklığında acı gelir mi sözlerim
Rahatlatır mı yılların bitmeyen esaretini
Af eder mi seninle kaderim
Ve sende hiç dinmeyen, hüzünlü zikirlerini
Ey Ayasofya!
Yolculuğun Allah içinse acıtır, esareti
Bak, seninle perçinlendi, tüm yürekler
Fetrette seninle yaşanan bir hasretti
Sabır ile bize düşen duada, hamd ile şükürler
Hak hükmü tebliğ ile gelen, tevhitti
Bak duvarına yansır, mozaikte ayetler
Mihrapta, gür sadan islam ile şehadeti
Kubbenin etrafında şahididir, güvercinler
Unutma! Felaha giden yolda, hak seni seçti
Açılır, sende saklı hazine, fetih ile tüm hatıralar
Üzülme, kaderde artık ihaneti terk etti
Şimdi rahlende Kur’anlar, mescidinde namazlar
Görüyorsun ya! Ey Ayasofya!
Şimdi hemen karşımda, tam önümdesin
Dokunur her bir taşına, secdeyle alınlar
Artık seninle yeniden, umutlar yeşersin
Tahiyyatta sana olsun, şehadetin işareti parmaklar
Kırılan kalpler, sana izzet içinde onurla gelsin
Sana selamla semaya açılsın, yeniden duada tüm yürekler
Düşünüyorum da Ey Ayasofya!
Yazık olmadı mı? gök kubbede
Sensiz geçen teravihler, namazlar,
Hemen karşında,
Sultan Ahmet ile yankılanan ezanlar
Yeter! ıslatmasın duvarlarında
Göz yaşların ile artık kararmasın mermerler, sütunlar
Yüzyıl yalnız hicranınla, yansa da
Biliyorum, yine de hüzünlüdür mihrabın, kırgındır minareler
Yüzleştik, Ey Ayasofya!
Sana kaderde kötülüktür, acziyetle gelen tüm zilletler
Yüzleştik zulümle, adaletin sabır ile geç olsa da
Sen mahzun olma, yıkıldı bizansın entrikası duvarlar
Şimdi seninle, bir daha kırılsa da
Kelepçeler, demir tokmaklar
Sana yapılan kötülüğe inattır semada
Senden teselli ile açılan, avuçlar
Artık hicranda yok, tasa da
Sana vuslat ile bize huzurdur, zindanlar
Seninle hürriyet bir rüya mı? Ayasofya’da
Bak, fethin sembolü dikilir, yeniden bayraklar
Ahde vefa vuslat ile dalgalanır, mihrabında
Hak aslına rücu ile, bize resulden gelen müjdeler
Hz. Muhammed (s) adıyla şanlısın, risâlet sancağında
Şimdi hak ettiğin Kur’an ile sanadır, tüm şerefler
Kabe’ye yönelsin mü’minler, beş vakit tekbirinde
Şimdi seninle daha çok namaz ile secdeye varsın tertemiz alınlar
Helale yakın, haramdan uzak ömürlerde
Gel, yeniden başlasın ilahi destanımız
Seninle kaldığımız yerden, kıyama dursun
Son çeyreği ömrümüzde birlikte olsun duamız
Kubbende yankı ile her daim yerini bulsun
Kaderde ebediyete kavuşmamız ilk yolculuğumuz
Mahşerden önce hiç bitmeyen son buluşmamız olsun
Seninle özlemimiz, yeniden ümmetle miladımız
Sana yıkım ile kıyımlar, sonsuza kadar dursun
Allah’a söz ile, şerefelerinde yansıtılsın mahyamız
Hiç bitmeyen sevdamız daima ışıldasın
Bir daha kapanmasın
Üzerimize demirden kapıların
Üşütmesin bir daha, soğuk mermerden duvarların
Üzülmesin, mihrabına sevda ile yönelen kalpler aşk ile yansın
Minarelerde şehadet ile okunsun, ezanların
Daha minberde sensiz kalmasın, şifa ile sırlı duaların
Gel sayalım, tespihle ömrümüzden geçen sensiz yıllarını
Vermeyelim, bir daha okunan her bir vakit ezanını
Ayrılmayalım, rüku ve secde ile geçecek her bir zamanını
Daha çiğnetmeyelim o tertemiz fetihle ebedi şehadet mekanını
Anlat bize, Ey Ayasofya!
Ne zordu, sensiz geçen ibadetsiz yıllar
Anlat bize, yeniden Feth-i Mübini
Varsın Fatih'le taçlanan zaferini anlamasın hasette aç sırtlanlar
Ruhunu alamadılar ama çaldık sansınlar bedenini
Şimdi seninle, hasretle kavuşmamızı kıskansınlar
Daha sana esmesin acı dolu rüzgar onların nefretini
Şimdi özlemle kucaklasın seni fırtınalı tüm yürekler
Şimdi her mü’min seni,
Senin, her mü’mine hak ile teslim olduğun günler
Elbet sorarlar, beni de seni de üzen kaderin hikmetini
Minarelerinden göklere yeniden haykırır fetihler
Ezanı hak şehadet hak izzetle gelen onuru bizedir, dersin
Tekbirle kubbende yankılanır, ilahi tevhit yayılır tüm semaya çağrılar
İstanbul’a surların burcuna müjdeyle fethin zafer sancağı hak için dikilsin
Nereden bakarsan bak, şehadet ile yoğrulan şehrin şahidi olsun, bayrakla dalgalı sular
Ah Ayasofya!
Senin resmini nasıl yaparım, uçtu tüm renklerin, kalmadı hayalimde esarette kaldığın günler
Aşıktır sana gönüller, şimdi hasretle nakşeder kalpler, senin hiç yapamadığım resmini
Git bak sensiz geçen yıllara, metinden sana kalan tuvalde, bir kaç fırça izi resim ile geride boş çerçeveler
Kayıt Tarihi : 21.7.2020 20:04:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
10 Temmuz 2020 tarihinde Fethin sembolü Ayasofya’nın 86 yıllık esaret hayatından sonra camii olarak hürriyetini kazanmış olması sadece ülkemiz için değil tüm İslam alemi içinde tarihi bir karar niteliğindeydi ve tüm Hrıstiyan alemini de ilgilendiren bir önemdeydi tüm dünyanın gözü üzerimizdeyken böylesine önemli bir mabedin iadeyi itibarı da çok kıymetliydi Ayasofya’nın kırılan esaret zincirleri ile bu şiir ; Yaşanan sevinç ve heyacan yoğun duygu ve düşüncelere dönüşürken bu hal geçmişten, günümüze derin hissiyatların inançla ve samimi itiraflar ile kağıda yansımasından ibarettir
![Metin Asağ](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/07/21/ey-ayasofya-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!