Uzaklardan gelmişsin;
Garibsin her-hâl burda...
Yorgun atın dinlensin;
Ey atlı! Gel, kal burda.
Hasta olur üşüyüp,
Terliyse ört; şal burda.
Susuz ve aç olmalı:
Kova, su ve yal burda.
Biraz geçsin, öyle ver:
Arpa var şu kalburda.
Toynakları aşınmış:
Çekiç, çivi, nal burda.
Başka bir şey lâzımsa,
Malzeme var nalburda.
Âşıkları severiz;
Sazın varsa çal burda.
Anlatılır, söylenir:
Rüstem ile Zâl burda.
İnsanımız sâfî-dil;
Hayır çıkar fal burda.
İmdâdına yetişir
Ahâli derhâl burda.
Tokat bizim ilimiz,
Zile’yle Turhal burda.
Sırlarını saklarız;
Diller olur lâl burda.
Derde devâ ararsan,
İşte ilâç: al, burda.
Tüccar isen bulunur
Çeşit çeşit mal burda.
Hem ucuz, hem lezîzdir;
Meyve dolu dal burda.
Zahîremiz pek âlâ:
Peynir, pekmez, bal burda.
Geçeceksen ırmağı,
Hâzır bekler sal burda.
Yok, sevdinse bu yeri;
Ömür boyu kal burda...
Ş.Urfa, 08.12.2014
Ekrem KılıçKayıt Tarihi : 19.12.2017 19:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!