Ne bir varmışları katlettik; hiç yokmuş hiç olmamış masallarında
Evvel zamanların aşklarına iç geçirip asla eremedik murada
Kerevetin ne olduğunu çoğumuz bilmiyordu bile
Yine de bir umut deyip şiirler döşeniyordu kan tutan gecelere
Sessizliğe bürünüyordu öyküler sevenleri kadar dilsiz
Yeni yetme aşıkların avuçları terlerdi sevdiğini görünce yerli yersiz
Hayal kurardık sevileceğimize dair bir tutam da olsa
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.