Evvel zaman içinde giderken yine o diyardan
Arkana dönmemek
bakmamak ağlamamak için
kaskatı ve buruk
kırık ama sert bi havayla yürür
kendisine artık gerek olmadığı
söylenen her kişi, her ruh...
Olur da döner Bakar isen ayak izlerine,
silinerek uzaklaşan anılarını görür yüreğin
Lakin onlar, bu vaziyet ve eziyetin içindeki sana bakarlar ise şayet, tereddütsüz ve Üstünkörü kıyarlar ki, ansızın gurursuz yüzsüz çirkin bir dilenci belirir senin yerine..
Bilirsin.... Bunu bilmeyen olmaz ki...
En nihayetinde sen öylece çaresiz
ve sessiz boğulursun biçare
acında susar, küser susar susar ve gidersin...
Veda edemediğin o son vakitlerde,
Usul usul mezar taşı yerleştirirsin kendi hatıralarından
rengarenk çiçekler de ekerek elbet
içinde ölenlere ..
Nede olsa tek ziyaretçisi sen olacaksındır yiten gıden silen üzen ve kahreden sayfalarını tek tek yeniden okurken
bu hikayenin bilirsin.
Ufukta narin ufacık bi hayal belirir o gün, ve yaprakları mürekkep kokan o takvim
bekler ; senin ... gün gelip, o son ziyareti yapacağın ,
Akabinde de nihayet silinecek olan o evvel zaman içindeki çooook çok uzak diyarlarda başladığını hatırladığın, o en sevdiğin malum klasik masalı.....
Kayıt Tarihi : 31.7.2023 16:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
31/7/23 Veda.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!