Evvel zaman içinde Şiiri - Hüseyin Demircan

evvel zaman içinde
kalbur saman içinde
panik atak olunurdu
bir virüs yayılsa Çin'de

kaf dağın aşındır eşik
susar idi olup kel lal
tıngır mıngır sallar beşik
merkep tellak deve tellal

tayin edip atıyordun
vali pire berber iken
en az üç gün yatıyordun
ayağa batınca diken

hayli yüksek oluyordu
fiyatı süt mamanında
diksen çiçek soluyordu
sultan geyik zamanında

gökten üç elma düşerde
kerevete çıkar idin
yok görünmez o beşerde
menfaati çıkarı din

ne yanmaz kefen satardın
ne satardın nalı şerif
dul kalıp göze batardın
boş ol dese bazı herif

o devirler boldu gayet
senden mutlak bir şey umar
yetki verir isen şayet
hayatınla oynar kumar

ve mağara kapıları
git 'açıl' de açılırdı
ya beslenir yağcı yandaş
ya avanta saçılırdı

çikolata pasta evler
yolunu kesip cadılar
yine hep ayakta devler
salıversin kör kadılar

ergenekon hayli dardı
çıktın bir nesli türetip
hıfzı sıhhan dahi vardı
kendi aşısın üretip

bugün ise yoğun bakım
önlerinde olma kuyruk
'esas benim hakkım' diyor
Suriye'li malum uyruk

bunlar oldu başa bela
ülke bulup şişiyorlar
her tarafı sanıp hela
tenha yerler işiyorlar

şu korona günlerinde
doldururken mefta morgu
nargile var önlerinde
çalar gitar bazen orgu

korkarım yakın gelecek
şu ülkeyi sahiplenir
haham kafa baş delecek
her yan papaz rahiplenir

keşke masal olsa gerçek
sihirli lamba dokunsan
hamiline verse bir çek
esamen ismi okunsan

kanun hükmünde bir karar
verir olsa bugün devler
hep içini hüzün sarar
yılbaşı şenlenmez evler

o devir çık kent bombala
ve tadı bak bir tas av et
oynar imişsin tombala
dolmayıp iç gam kasavet

sevinçlere olurda gark
peri padişahın kızı
kati suret etmezmiş fark
alıp ver ucuz sakızı

git pişir aş el yiyiyor
hayat asla değil masal
'maskesiz gezmeyin' diyor
polis ceza kesip yasal

gör sürüyü koyunların
ayıların sayıp hatır
kıldan ince boyunların
ya kırk katır ya kırk satır..