Evvel zaman içinde, zaman havan içinde,
Zamanı öğütmüşler,tarih duman içinde,
Masallarda aç yokmuş; herkesin karnı tokmuş.
Lafla karınlar doymuş; dipsiz ambar içinde.
Bir varmış, bir yokmuşla,
Hayallerle, düşlerle,
Biraz renklensin diye, masal böyle başlarmış…
Deve tellal olur da,pire berber olmaz mı?
Lafla tıraş edermiş, sinekler kaysın diye.
Ninemin beşiğini sallamadım desem de,
Kimse bana inanmaz, duyanlar çok kızardı.
Kabrini kollamaya mezarlığa gittim de,
Namı, şanı yanında taşları da kayıptı.
Belli ki bir yoksulla, onu da paylaşmıştı.
Masallar başka, başka;
Gerçekler çok başkaydı!
Yerine servi dikip, rüzgarlara adadım…
O günün sonrasında,
Olur olmaz her yerde,
Gökten düşen üç elmadan birini;
Ve masalların mutlu bitişini sorguladım.
Masalcının tek başına,
Bir elmayı alışını da…
Diğer iki elmayı
Size, bize
Koca ülkeye
Bölüştüremedim!
“ O’nun hissesine bir elma düşer mi? ” dedim.
“Aldırma, alt tarafı masal ” deyip,
Üst tarafını geçiştirdiler.
Çocuklukta o masallarla uyudum!
Koskoca adamlardan,
Şimdi yeni masallar dinliyorum.
Ninemin servilerinden uzun…
Rüzgarda beşik gibi sallanıyorlar…
Kayıt Tarihi : 12.4.2008 23:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!