Okunaksız bu iklimin devingen sarmalında
Ufka adadığım durgun gözlerin
Batan güneşin bitimsiz mecrasında
Zamanın yazgısına kapılıp,
günahkar ayetler dokuyordu.
Ya kopan fırtınalara karışıp
İsyanın kızıl şiddetiyle
Ruhunu kül edip tanrılara savuracaktın
Ya da ölümler dünyasına kapılıp
Tarihin karanlık sularına gömülecektin.
Ya öldürecektin kötülüğü
Ya da ona tunçtan giyitler döktürecektin.
Tıpkı kan boğumunda
Yüreğimizin gümüş sırmadan kapısına işlenen
Tunçtan kilitler gibi
İçindeki asi,hırçın duyguların kara büyüsünde
Sevdanın tılsımlı
benden uzak
izini arıyorum
Harabelerin hasadına tutgun ömrümüzün
Acılarla bilenmiş enkazı üzerinde
Tütsüler döktürüp
mizansenler dizdireceğim
alacakaranlıkta kilitli sözlere
Ve ağıtlarla dağlayacağım yüreğimi
Kamçılasın diye
Gençliğimin şafak vakti
ihtiyarlığa doygun bakışlarımızdaki
intikam saatini.
Depreşen yüreğin
sessiz,derinden çırpınışlarıdır
geceyi yırtarcasına açığa vuran isyanlar
Kızgın bir volkanın tutuşturduğu
Gövdemizin dingin buyruğu altında
Yıldızların uzanıp nehirlere dokunduğu
Irak bitimsiz gülüşlerindeki varlığımızdır
Kutsanan yüreğimizin isyankarlığı
Çağların ötesine taşan
O 'evrensel ilke! '
Kayıt Tarihi : 19.1.2007 22:12:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Ahmet Ayaz
Ahmet Ayaz
TÜM YORUMLAR (2)