Bastığım yerleri görürsen eğer
Şafaktan sonra beyzaya sabah diyorlar
Mehtabın yokluğunu görüsen eğer
Güneş birazdan elverir bana
Beni yakanı saklanır sanma gün gibi aşikar
O zaman güneşte yanmış orada erimiş olmazmı?
Ben bir kaya duldasına sarılırmıyım?O zaman
Ormanlar çığlık çığlık gülerek dal verir bana
Hayatın tavanımıydı bu mavi sema?
Evrenin aysbergine kök salan yıldızlar orada
Nice güzellere çehre veren mehtap orada
Mutlak o sırrı alemden biri el verir bana
Toprak ölçü olmuş metre gibi kara talihe
Bir yanda sönmş ocaklar açılan çiçek yok
Bütün gönül helakı revamı şimdi falihe
Dağların üstünde buz tutan saçaklar, el erir bana
Renkli ibrişimden yapılmış saray gibi ilk bahar
Hicranın yığın yığın kaldığı mevsin son bahar
Dolunaylı bir gecede boranlarla yağan kar
Soyunmuş pürçekler dallarında el verir bana
Gitme gönül gitme mevsim sonbahar
Yollar çamur ırmak gibi boz bulanık dereler
Kimbilir gurbetin konup göçülen yeri, şimdi nereler
Onunla konuştuğum yerler el verir bana
Yoklukla varlığı kim anlayacak?
Kim bilecek eğilmeyen dalı kim sallayacak
Elbette cılızın takati bu kadar olacak
Güzergahım alan olaydı .şimdi sarı kayalar el verir bana
Ben okudukça yeniden kitaplar verdiler
Bir rükuda bin hece oku dediler
Enbiyalar gelirse zikrini sorar dediler
Evliyalar ihvanında kimi sır verir bana
Enver Ünver
Kayıt Tarihi : 9.6.2017 08:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!